zirveye katılmayı can-ı gönülden isteyen yazardır. inşallah bir mucize sonucunda bu isteğine ulaşır.
kendisini sadece bu entry aracılığı ile tanıtmayı planlayandır, an itibariyle takip edenler tarafından dinlenmek istenendir.
ashaf, 198x eskişehir doğumlu, eskişehir aşığı, elektronik haberleşme mühendisliği bölümünde okuyormuşcasına zaman geçiren, sanılanın aksine fazla genç olan bir yazar. fazla genç dedim ya hakikaten öyleyim ve bu benim sözlük dahilinde tek çekindiğim noktadır bu. zirveye katılmayı düşünüyorum, evet. ancak beni düşündüren şey, zirveye katılan arkadaşların, benim aslen nasıl biri olduğumu anladıklarında, zirveden önceki gibi ciddiye almama ihtimallerinin olması. sanki bunları bir başkasının ağzından yazıyormuşcasına izlenim uyandırıcağımı düşünüyorum. saçma ama takılıyor işte kafama. herneyse...
sözlükte nerde miyim?
bir kere provakatör olarak anılan kişilerin arasında değilim, lütfen kendiniz ben oraya geçmedikçe kafanıza göre yerleştirmeyin. sözlüğe geldim geleli provakatör ağzıyla yazmıyacağımı alenen belirtmiş bir vatandaşım. uç noktalarda seksek oynayarak sözlük silibertisi olmayı heves ve hedef haline getirmemiş, kendi düşüncesi neyse onu abartmadan en olur biçimde sözlüğe aktarmayı seçmiş kişidir.. normali neyse onu yapmaktadır yani. siliberti olmanın reel hayata herhangi bir katkısını görmediğinden mütevellit ne bir dinsize şerefsiz demiştir ne de kendi siyasi görüşü doğrultusunda düşünmeyen insanlara cahil, cühela yaftasını yapıştırmıştır. sonuçta bu ülkenin ne ona ne de kendisinin olduğunu, aksine herkesin bu ülkenin vatandaşı, savunucusu, koruyucusu olduğunu merkez almış ona göre siyasi görüşlerini mantıksal yollarla aktarmayı seçmiştir. üstün zekaya sahip bir insan değilim ve öyleymişim gibi davranıp herhangi bir konuda da bu gibi ithamlarda bulunduğumu hatırlamıyorum. isterseniz hepiniz ''bu çok salak'' diyebilirsiniz sonuçta kendi görüşünüzdür lakin benim bu durumu kafama takıp, kendimi yaşamdan soyutlamamı ve akabinde yatağa çekilip geceler boyu ağlamamı beklemeyin. ben, beni bildiğim sürece, kendimde olmayan özellikleri 3. bir şahısın söylemesi hayatımda herhangi bir değişikliğe uğramama sebebiyet vermiyecektir zira. ha eleştirileri kafama takmıyor muyum? pek tabii ciddiye alırım ve de kendimi elimden geldiğince yanlışım varsa düzeltmeye çalışırım bu doğrultuda. eleştiri veli nimetimdir cem yılmaz misali.
sözlüğe ilk geldiğim günden beri neredeyse tüm online yazarları takip ediyorum. ona göre sözlükteki çizgime yön veriyorum. herkes 2006 yılından beri bir çok boşluğa yerleşmiş ve artık hazır boşluk yok, kendimiz açarsak var. ben bunu gördüm sözlükte. farklı olarak ta açılamaz bu boşluk, kendin olunca kürek sağlam giriyor toprağa. yoksa hep uçlarda olunsa bile kürek bir zaman sonra taşa denk geliyor, boşa uğraşılmış oluyor. burada herkesin nick altına 1000 entry girilse ve benimkisi 10'u dahi geçemese tek bir kez nedendir diye düşünmem. ben burada siliberti amacı güden biri değilim çünkü. yazımın okunduğunu oylamalardan anlıyorum ve bu bana gerçekten yetiyor. yazıyorum ve sadece okumanızı istiyorum. alkışta olmasın, lazım değil lakin okuyun istiyorum. sanal nick altıma 1 milyon entry girilse anca reel hayata etkisi olabilir bunun yani en fazla bir programa çağrılırım otisabi misali. *
öyle işte.. annem var seviyorum, kardeşim var kızdırıyorum, babam var kavga ediyorum ve okulum var okumuyorum. bir de ben aşığımdır sözlük. öyle kendimce bir aşk, platonikçe... küçük sandalda okyanusa duyulan bir aşk misali... tek bir dalgaya bakar boğulmam lakin göze almıştır bunu...
ek olarak:
ak partiliyim kime ne?
galatasaraylıyım fenere ne? *
notun dibi: ayaklarım öyle eşşek ölüsü gibi kokmaz. normal insan ölüsü diyelim biz ona. *