tweet atmak veya atmamak kısmına gelmeden evvel, kız için empati yapmak gerekirse; adamın şu görüntüsü karşısında kendimi son derece rahatsız ve aşağılanmış hissederdim sanırım. adamın da karşısındakine tam da bu duyguları hissettirmeye çalıştığı aşikar. öyle ya bakmamak veya görmemek için çok daha yaratıcı ve iyi niyetli çözümler üretebilirdi. pes edip kalkıp gitsen bir dert, oturmaya devam etsen başka bir dert. Durduk yere al başına belayı. ''ileri demokrasimizde'' bunu yapmaya kimsenin hakkı yok.
kaldı ki; işi gereği kıyafet özgürlüğü olmayan pek çok çalışan kadın var bu ülkede o da ayrı bir başlığın konusu. beyefendiye sormak lazım süpermarkette kendisine bedava kahve, sucuk vs. ikram eden promosyon görevlisine bakarken de gözlerini bu şekilde kapatıyor mu? diye. yeri gelmişken özellikle bir çorap ve iç çamaşırı firması var ki; çalıştığı bölge uygun mu değil mi diye bakmadan çalışan genç kızlarına giydirdiği etek boylarını ve frapan çoraplarını hepimiz biliyoruz. kızın durumuna ben üzüldüm şahsen. belli o da içerlemiş olmalı ki, benim de tasvip etmediğim bir şekilde kameraya alarak, kendince intikam alma ihtiyacı duymuş.
olumsuz yorum yapan kadın yazarları da şahsen anlamakta epeyce zorlandım. hepimiz bir kadın olarak bazen en olmadık kıyafetlerle, en olmadık yerlerde toplu taşıma kullanmak zorunda kalabiliyoruz. benim de başıma böyle bir şey gelebilir korkusu son derece ürkütücü. ki; mizansen veya değil, bu korkunun salt kendisi bile terörize etmek/olmak ile eşdeğerdir ve yeterlidir fikrimce.