Sultan BAYBARS’ın ömrü kendisini köle olarak satan Bizans ve türevi olan Haçlılar ve kendisini küçük bir çocukken esir alan ailesini, akrabalarını kılıçtan geçiren Moğollarla mücadele içinde geçirmişti. Memlük hükümdarlığına oturduktan sonra da ebedi düşmanlarına karşı amansız bir mücadele vermiş ve başarılı da olmuştur. Sultan Baybars hükümdar olduktan sonra yaptığı en önemli eylemlerden birisi Moğollar tarafından öldürülen Abbasi halifesinin, soyundan bir kişiyi halife seçerek Mısır Abbasi hilafetini kurdu. Böylece Hilafetin sağladığı nüfuzla Müslümanların desteğini yanına aldı. Sultan Baybars cesur bir savaşçıdan daha fazlası olduğunu her halükarda göstermiştir. Yıkılan hilafeti kurması, iyi bir idareci olmasının yanında dinine ne kadar bağlı olduğunu da göstermiştir.
Sultan Baybars Bizans kalelerine ölüm olup yağmakta
Sultan Baybars, zamanında kendisini köle olarak satan, Bizans ve Bizans ideolojisine karşı sağlam bir set gibi durmayı kendisine görev bilmişti. Arsuf, Hayfa, Safed, Yafa, Aşkelon ve Kayserya gibi Bizanslılarda bulunan kaleler, Sultan Baybars ve ordusu tarafından yerle bir edildi. Ancak 1263 senesinde Bizansa ait Akka kalesinde zafere nail olamadı. Sultan Baybars etrafında bulunan Bizans kalelerine sürekli olarak akınlar ve seferler düzenleyerek Bizans devletine hiç bir zaman rahat vermedi.