Devletin bireylere "sizin hayatiniza sizin iyiliginiz icin karisirim" diyerek getirdigi zorluklardan birisidir.
Bir tarafin hayatini kolaylastiracagim derken, diger tarafin hayatini zorlastirir. Evlilik iki birey arasi gonullu bir sozlesmedir.bu sozlesme bozulacaksa buna o iki birey karar verir.her turlu maddi ve manevi sonuclarina da bu iki birey katlanir. Ne devletin ne ucuncu kisilerin bu iki kisinin hayatina mudahale etme, bir tarafi kayirmak icin diger tarafi zorlama hakki yoktur.hadleri de degildir.
Bireyler evlilikten sonra magdur olmamak icin evlilik sozlesmesi yapmali. Bu sozlesmede erkek, kadina nafaka verecegini kabul etmisse ve vermiyorsa, yargi o zaman devreye girmeli.kadın, evlenecegi erkege sozlesmedeki nafaka maddesini kabul etmezse evlenmeyecegini dayatabilir.bu ikisi arasinda olan bir durum...
sozlesmede boyle bir madde yoksa kimsenin haddi degil erkekten zorla para almak. Bunun adi hirsizliktir. Pozitif ayrimcilik,cinsiyetcilik olaylarina hic girmiyorum.
Ustelik yargitayin " dugunde takilan altinlar gelinin" seklinde karari var.bu karar da erkege yapilan bir zorbalik aslinda. Bu karara ragmen bosanan kadinin nafaka icin devletin gucunu kullanmasi tam asakakca bir davranistir.
