islam "barış ve hoşgörü" dini değil "adalet" dinidir. islam'ın hiçbir zaman üstün bir barış ve hoşgörü vaadi, ideali olmamıştır. Bu "hoşgörü ve barış" lafzı tamamen modernizmle, politikanın libertenleşmesinden sonra kulislerde bangır bangır dile getirilen bir şeydir. islamda eğer adalet sağlanacaksa savaşılır da horgörülür de. Barış ve hoşgörü icabında her zaman "adil"değildir. islam bunun icabına kendince bakar.
Yani bu "hoşgörü ve barış dinidir" lafzını ancak avam, post-dinci avam kesim ya da yalanmak isteyen politikacılar falan söyler gerçekte Şeriatın kestiği parmağın acımaması gerekir ve o parmağı keserken de senin acımaman gerekir.
Tabi burada tartışılacak mesele (islam için), islamın barışa ve hoşgörüye yaklaşımı değil adalete yaklamışıdır. Cidden islam adaleti nedir? neyi vaad eder? bunu tartışmak lazımdır.