antalya

entry1956 galeri
    1750.
  1. Edebiyat hocası: Antalya'ya gelince haber verirsin, bir şeyler içeriz.

    Ben: Olur hocam, Palavra diye güzel bir mekan var Kaleiçi'nde, orda içeriz.

    Edebiyat hocası: Ben Lara'yı tercih ederim. Daha şık, daha güzel mekanlar dururken napacağız Palavra'da?

    Ben: Ne bileyim, ben düşmüşlerin, kendilerine zarar verenlerin, azılı paranoyakların bulunduğu; bir de kelimelerin fahişe fahişe ortalıkta gezindiği otantik mekanları seviyorum.

    Edebiyat hocası: ?!!?...?!!?!.... !

    Arkadaşlar: Haha, haha.

    Pınar: Şu cümleleri söylerken sigara olmalıydı dudaklarında.

    Ben: Sigara da nedir? Pipoyla hayal et beni, tütünü kaçak olsun. Sartre gibi. Lanet Sartre gibi.
    9 ...