Birisine verdiğiniz sevgiyi hak edip hak etmediğini düşünmek.
Farklı zamanlarda farklı insanların dillerinde can bulur. bir teselli sözüdür bazen terk edilen arkadaşa söylenen. Hayırsız bir evladın arkasından gözü yaşlı annenin sözüdür belki de bilemem. Ama en çok hüsranla biten ilişkiden sonra tekrarlanır, sevgimi hak etmedi diye.
Özetle birine güvenirsiniz her şeyiyle. Hele de yalnızsanız, yorgunsanız. Ruhunuz çok yara almışsa ve sıcak bir nefese ihtiyaç duyuyorsanız. Sığınacak bir liman, korunacak bir kale gibi. En çabuk başlayan ilişkiler yıkık bir viraneden can bulmamışlar mıdır zaten? belki de çok hızlı yaşanmasından bir şeylerin, çabuk tüketilmesinden onca anının ve hikayenin, çok çabuk biter sevgi.
Hızlı devir, her şey hızlı. Avuçların arasından kayan bir hayat bizimkisi. Kafamızı iki elimizin arasına alıp da hangimiz düşünmedik ki geçen yılları, yolları ve insanları. Belki de kaç kere söyledik birisinin sevgimizi hak etmediğini.
Rüzgarda savrulan yapraklar gibidir aslında ilişkiler. Bir zamanlar aynı ağacın yaprakları olmanız sonsuza kadar o ağaçta olmanızı gerektirmez. Mevsimler değişir, günler geceler geçer, güneş gelir gider ve bir rüzgar çıkar. Kökleri ne kadar kuvvetli de olsa, sonbahara direnemez yaprak. O zaman işte savrulan yaprağa küsüp sevginizi hak etmediğini düşünmeyin.
Çünkü bizler hiçbir şeyin sahibi olamadık, hiçbir şeye ait olmadığımız gibi.