1975 yılında Université Vincennes'de verdiği derste şu sözleri kaydetmiştir:
Çeviri: Murat Erşen
"Size emir veriyorlar enformasyon iletmiyorlar, öyle bir biçimde ki sanki aşikarmış gibi geliyor, aşikar. Televizyonda haberleri açıyoruz, ne alıyoruz? Önce enformasyon almıyoruz, önce emirleri alıyoruz. Okulda ne oluyor peki? Hadi ciddi olalım! Okulda, küçük çocuklar enformasyon almıyorlar okul örneği, Felix Guattari, bir metninde çok iyi diyor: Dil bu bakımdan tam olarak şuna benzer. "Çocukların ağzına dil vermekle, işçilerin eline kazmayla kürek vermek aynı şey."
"Ha tabii bununla bir altyapının söz konusu olduğunu söylemek istemiyor ama kastettiği şu: bu, emrin alanıdır, öğretmen çocukları topladığında onlara alfabeyi öğretmek için falan yapmaz bunu. onlara bir emir sistemini öğretmek için. burada şunu da söylemek lazım. sadece daha sonra Chomsky taraftarlarıyla zorunlu hesaplaşmamızı yapıp hesabı kapatmak pahasına, demek gerekir ki, aslında onların meşhur sentaksla ilgili belirleyicisi (marker) her şeyden önce iktidarın belirleyicisidir ve bir sentaks, bir emir sistemidir, bir buyruk sistemidir
bu sistem bireylerin hakim sözcelere uygun sözceler oluşturmasına imkan verir ya da onları buna zorlar ve de okul her şeyden önce buna hizmet eder. o halde dil öncelikle enformasyon açısından değil emir açısından düşünülür. enformasyon iletimi yönünden değil, emrin aktarılması yönünden görülür. Bunun elbette bizim için içerimlediği şey, bunu söylüyorum, aşikar ve kolay tarafı, ama bizim için elbette içerimlediği şey iktidara dair bir başka kavrayışın aranması. zira gerçekten de Stalin'in saptamaları çok doğrudur. sentaksa karar veren biri yoktur. bu kuşkusuz basitçe iktidarın bambaşka bir şey olduğu anlamına gelir. belli bir zamanda bir bireyin ya da grubun mülkiyetidir."
"sadece şunu söyleyelim ki şu an itibarıyla dil ifadenin biçimselleştirilmesidir. her ifade dilsel değildir. dil, ifadenin özel bir biçimseleştirilmesidir. ki bunun işlevi bir toplumda emirlerin aktarılmasıdır. Bir kez daha bunun neyi imlediğini biliyoruz. Marksist anlayıştan başka bir anlayış elde ediyoruz. ama şu anlamda sentaks da dahil olmak üzere dil araç bile dememek lazım iktidarın bileşeni ve unsurudur. öyleyse enformasyonla ilgili olmayan bir anlamdadır. bununla birlikte bir şekilde enformasyonla da ilgilidir. yani asgari enformasyon verir ve asgari düzeyde zorunlu seçime rehberlik eder. bağlantılı enformasyonların, sınırlı enformayanların iyice anlaşılmasına yönelik olarak yapar bunları. neyle bağlantılı? verilen emirlerle bağlantılı.
"sokakta biri 'yangın var!' (au feu) diye bağırırsa çocukların bunu "haydi oyuna!" (au jeu) diye duymaması gerekir. öyleyse gayet de bir enformasyon ve tercihler var ve de kestirimler var ama bunlar dil tarafından iletilen emirlere bağlıdır.
"[Lewis Carroll'un hikayesini anlatıyor] herkes bilir ki öğretmenin soruları emirlerdir. bir öğretmen iki kere iki kaç eder dediğinde çocuk panikler. açıktır ki bir bilgi talep etmemektedir, bir emir vermektedir. bana diyeceksiniz ki çocuğun önce bilgilendirilmesi gerekir. çocuk önce gelen bir emir sistemi tarafından bilgilendirilmiştir, yani bir enformasyon daima emri varsayar, tersi olmaz. burada emir (ordre) kesinlikle düzen anlamında değil buyruk anlamındadır."
"böylece ilk uşak [kendisine bahçenin ucundan iletilen, öğretmenin sorusunu] tekrarlar sonra ikinci uşak, ilk uşak tarafından tekrarlanan soruyu tekrarlar. sonra üçüncü de aynı şeyi yapar vs. ve dilden aşağıya doğru inen hiyerarşiyi belirlemek için öğrenci bahçenin tam diğer ucundadır. ardından o da cevabını gönderir. Böylece Lewis Carroll'ın mektubunda -bilerek yanımda getirmedim, ilgilenen varsa bulsun- [tıpkı soru öğrenciye kadar gelirken olduğu gibi] cevap da her seferinde tamamen dönüşerek geri gider.
çünkü ilk uşak hiçbir şey duymaz. iki kere iki kaç eder diye başlar. ilk uşak onu deforme ederek başka bir soruya dönüştürür. ikinci daha da deforme eder. üçüncüsü iyice bozar. öğrenci sonunda bambaşka bir soru duyar. panikle yanıtlar. onun cevabı da aynı yolu tersine ve yine aynı şekilde deforme olarak gider. işte tüm bunlarda tam bir sistem vardır. her seferinde seçim ıskalanmıştır. fakat seçim her seferinde emir ve buyruk sitemi tarafından belirlenmiştir."