dargınlıklarımızı, incinmişliklerimizi anlatmak için sık sık kullandığımız sözcük. bir gün gerçek anlamda kırıldığımızda, "demek ki buymuş" dediğimiz duygu. bir damla gözyaşına dayanamadığımız, üşümesine bile yüreğimizin dayanmadığı, saygı ve sevgide kusur etmediğimiz insanlar, bizi en düşük noktaya koyduğunda, ikiye bölünecek tek parça dahi kalmamacasına ufalanmaktır.
yüzüne bakmak istemeyecek kadar incinmek, bir zamanlar sevgiyle ürperen kalbin acıyla burkulması, yine bir zamanlar sesini duymak için çok şey feda edeceğimiz insana ulaşma imkanı varken içimizden gelmemesidir kırılmak.
en beter şekilde kırdığı halde halâ ona değer verdiğimizi düşünüp, değersizliğimizi bir kez daha yüzümüze vurma çabasına acı acı gülümsemektir. bu gülümseme, "ben yokum artık" gülümseyişidir. "halâ mı aynı şey?" demektir. artık dönmeyeceğiniz o yerden kırık, yarım, yamuk bir tebessümdür. "istesen de zaten çok geç" demektir.