laiklik

entry1360 galeri video4 ses1
    230.
  1. Cumhuriyet dahil, atatürk'e tek mâl edilebilecek devrimdir. Vatanın savunulması, kurtarılması, hudutları, hatta yönetim şekli ve saire bütün milletvekilleri, komutan ve hatta bütün türk milletinin meselesi olmuş; mustafa kemal gibi cesur olanların ve ondan ilham alanların rey ve azimleriyle gerçekleştirilmiştir. Fakat laiklik sadece atatürk'ün düşünüp cesaret edeceği ve başaracağı bir devrimdir. Ondan başkası bunu akıl etse bile olabileceğine inanmaz.
    Laikli ve devamında bugün çağdaşlık diye andığımız kadının tesettürden çıkması ve erkekli çevrelere girmesi, yani sosyete mustafa kemal'in bir gençlik özentisidir. Yetkim olsa yaparım demiştir ve yapmıştır.
    Atatürk bir kahramandır. Kahramanlık ise konjoktürün eseridir. Meselâ Türkiye'nin bütün sivil başbakanlarını könjonktür belirlemiştir. Ülkesini zirvede alıp giderken bayır aşağı salan kanunî sultan süleyman osmanlı'ya en parlak dönemini yaşatmış padişah olarak anılırken; yıkılmış ülkesini parçalanmaktan kurtarmaya çalışan ve elinde hiç bir güç olmadığı hâlde otuz dört yıl direnen ikinci abdülhamit ise müstebdittir. Böylece kahramanlık içerisinde mecburî bir popülarite barındırır. Atatürk ise nâmını hak eden ender kahramanlardandır.
    Türk milleti vatanını savunurken cihad ve şehadet fikrindeydi. Birçok cephede harp tecrübesi bulunan gazi paşa'yı dahi tesir altında bırakan bir azimle çarpışıp öldüler. Yedi düvele karşı müslüman toprağını savundular. Hem gâvurla hem hayınla çarpıştılar. Allah deyip öldürdüler, allah deyip öldüler. Kırıldılar ve doğurmadılar. Sekiz sene içinde imparatorluktan geriye küçük bir ülke kaldı.
    Baş komutanlık meydan muharebesi konjonktür kavramına çok yerinde bir misal olacaktır. O muharebede en küçük bir kayıp, mustafa kemal'in kahramanlığını bitirecekti. Ama vatan ne kadar zor durumlara düşse de ahval ve şerait hep onun lehine oldu.
    Müslüman toprağı kısmen de olsa fiilî işgalden kurtarıldı. Sıra siyasî ve ekonomik işgalden kurtulmaya geldi. Bu savaşta şehadet yoktu. Türk milletinin ölmesi gerekmiyordu. Mustafa kemal onlardan ölmelerini istemedi. Yeni konjonktürü okudu ve plânlar yaptı. En güvendiği arkadaşlarına bu plânları uygulatmaya azmetti. Zaman içinde çoğunu başardı. Her zaferinde kahramanlığı biraz daha pekişiyordu.
    Gazi paşa bir gün cumhuriyeti ilan etti. Cumhuriyet osmanlı'nın meşrutiyette aradığı şeydi, güzeldi. Gerçi meşrutiyeti de öğrenci mitinglerinde atacakları sloganlar ezberletilirken öğrenmişlerdi ama iyiydi, hani genç işiydi. Fakat cumhuriyetin bir farkı vardı. Onu savunacak, yollarda adını bağıracak genci yoktu cumhuriyetin. Hepsi ölmüştü. Cumhuriyet olgun insanların gençlik heyecanlarıydı. Müthiş bir devrimdi fakat türk milleti alttan alta buna hazırdı. Meşrutiyetiydi, meclisiydi... konjonktür yine sahneye çıkmış ve acımayacak, geçti geçti bak, oldu da bitti maşallah tesellileri sunmuştu. Millet buna o kadar hazırdı ki cumhuriyeti ismet inönü bile ilan edebilirdi. Çünkü atatürk mücadeleyi oraya kadar millî iradeyle getirmişti. Cumhuriyet kaçınılmazdı.
    Sonra halifelik kaldırıldı. Ama halife hazretleri millî iradeye karşı gelmiş ve bir padişah gibi hareket etmişti. Oysa bu vatanı millî irade kurtarmıştı. Halifenin böyle bir hakkı yoktu. Halifelik makamı oylanarak tbmm'nin manevî şahsına mündemiç hâle getirildi. Devletin dini islâm'dı.
    Sonra islâmî eğitim ve mahkemeler kaldırıldı. Medenî kanun uygulanmaya konuldu. Kıyafet kanunu çıkarıldı ve şapka giyme zorunluluğu getirildi. Dergâh ve türbeler yasaklandı. Böylece laiklik aşama aşama getiriliyordu.
    Türk milletinin böyle bir beklentisi var mıydı? Millî iradeyi düstur edinenler o iradeye zorla şapka giydiriyordu. Şapka! O günkü moda şapkaymış, acaba bugün olsaydı? türk milleti uğruna canlarını verdiği harpten sonra hiçbir cephesi ve düşmanı olmayan bir harbe girmişti. Türk milleti şapka giymek veya türbeleri yasaklatmak için mi savaşmıştı?
    Padişahlık veya diktatörlükte böyle bir şey sorgulanamaz. Atatürk padişahlığını ilan etseydi ve aynı devrimleri padişah sıfatıyla yapsaydı biz o devrimlerin sonuçlarını tartışacaktık; ama atatürk ülkesine demokrasiyi getirmişti, öyle diyordu. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir! Laiklik milletin hükmü müydü?
    Halife yanlısı görünen ve ingiliz destekli olan şeyh said isyanı genç ve dikkatli ülkeyi sarsmayı başardı; çünkü haklı görünen bir bahaneleri vardı: halifelik makamı! Bir kastı olmayan halk tarafından destek görmese durdurulması bu kadar güç olur muydu? Bu isyan musul ve kerkük'e mâl olmuştu. kâzım karabekir paşa bu olay için "bu milletin başa getirdiği insanlar rakı ve gurur sarhoşluğu içindedirler?" Diyecekti.
    Laiklik batıdan alınmış fakat özü değiştirilmiştir. Avrupa da laiktir ve yasaları kiliseyi korumayı bir borç bilir. Zaten onlar siyasetlerine ters geldiği zaman dinlerinde revizyon yaptıkları için böyle bir yasaklama çabasına ihtiyaç duymazlar. Bizde ise sıradan insanların dinlerini yaşamaları bile laikliğe aykırı gerekçesiyle engellenir. Laiklik aslında din karşıtlığına bulunmuş kılıftır.
    Kurtuluş savaşının kazanılmasında maddî ve manevî sahalarda büyük tesirleri bulunan Kâzım karabekir ve mehmet akif ersoy uğruna çırpındıkları vatanlarına devrimler yüzünden küsmüşlerdir. Ve onlar gibi nicesi...
    Kalırsak gazi, ölürsek şehit oluruz diye yola çıkılan ve vatan islâm'ın son kalesi olarak görüldüğünden islâm'ı korumak gayesinden başka bir şey olmayan mücadelenin mağlûbu çok; galibi yoktur. Devrimler türk milletini yenmiş; türk milleti de devrimcilere küsmüştür.
    2 ...