ortalama bir insanın hayatında zaman 1 kere de olsa durur. çeşitli nedenleri vardır bu olayın. bir kaç tanesi şu şekildedir. en azından benim bünyemde bu şekilde oluştu. neyse.
sevdiceğinin "bitti" lafını cümle içinde kullanması: "aşşkıaammm yemeğim bitti". tabii ki buradaki 'bitti' konumuzda geçen 'bitti' değil. ilişkiniz iyice dar alana sıkışır, sürekli yan top yaparsınız bir türlü atağa çıkamazsanız. rahat nefes alamazsınız. bir çözümü olmalı mutlaka ama ayrılmayı aklınıza getirmezsiniz. ama o getirmiştir hatta suratınıza dahi söylemiştir. der ki "olmuyo yapamıyorum artık, sanırım buraya kadarmış, bitti". ekran kitlenir mouse olduğu yerde kalır oynatamazsınız. sonra da mavi ekran. zaman durur...
bu örnek her bünyede geçerli olmayabilir. başkasına geçelim.
aslında çok da çalışmamıştım sınavlara ama yine de bir ümit. açyım pc yi bakacaktım sonuçlara. "yanlış görüyorum lan büyük ihtimalle" dedim içimden. aslında hepsi gerçekti kendine yediremiyosun sınıfta kaldığını. olur ya filmlerde başroldeki elemanın başına vururlar. o anda sahne oyuncunun gözünden akar. yavaş yavaş görüntü kayar gitgide flulaşır en sonunda da kararır ve biter. tam olarak böyle oldu işte. yine zaman durur...
bu da her bünyede olmayabilir. ama alttaki kesin olmuştur kandırmayalım birbirimizi.
yolda yürürken, otobüsteyken, okuldayken veya kafede otururken. saf salak çevreye bakarken işte onu görürsünüz. hayatınızda görüp görebileceğiniz en güzel varlık. o varlığı gördüğünüz an görünmeyen bir el şşrrak diye tokadı indirir suratınıza. arabaların kornalarını, çevredeki insanların seslerini duyamazsınız susmuştur herşey. yine aynı görünmeyen el bu kez kumandanın pause tuşuna basmıştır.
sana düşen "ver ulen kumandayı" deyip play tuşuna basmaktır...