akla gelen ilk kişinin, malum kişinin değil bu araç.
bu araç nişantaşı üniversitesi rektörünün makam arabasıymış.
nişantaşı üniversitesi bir vakıf üniversitesi.
yani araç devletin değil.
kamuya ait değil. çok şükür...
"eee, o zaman sana ne amk, adamların kendi parası isterse uçağa biner..."
diyeceksiniz, haklısınız. bana ne, size ne, kime ne.
ama merak ediyorum, bir üniversite rektörü ne sebeple mercedes maybach'a binsin.
üstelik bu sıradan mercedes maybach'ta değil, güçlendirilmiş modeli, brabus.
tam 900 beygir.
bir rektör neden 900 beygirlik bir araca binsin? neden buna ihtiyaç duysun?
bu araç ortalama 4-4.5 milyon lira civarında...
şimdi inceliyorum, nişantaşı üniversitesi rektörü prof dr esra hatipoğlu adlı bir hanımefendi.
ben bu hanımefendinin böyle bir makam aracı kullanacağını düşünmüyorum.
ama bu nişantaşı üniversitesinin kurucusu ve mütevelli heyeti başkanı olan bir adam var, adı levent uysal.
Nişantaşı Eğitim ve Kültür Vakfı başkanı, adam sırf ego sahibi.
egosu her şeyin önünde. kendisi fevkalade zengin biri değil, akademik kariyeri de pek yeterli değil ama üniversite kuruyor.
ve her şeyde kendini ön plana çıkarıyor.
bütün reklam, tanıtım kampanyalarında hep bu adam var.
adamın geçmişini araştırıyorsun kapı duvar.
kendisi hakkında pek bilgiye rastlanmıyor.
ama kurduğu, sahibi olduğu üniversiteye 4 milyon liralık mercedes maybach alıyor.
ve tabi ki bu aracı komple son kuruşuna kadar vergiden düşüyor.
nişantaşı üniversitesi kimin?
arkasında hangi vakıf var?
hangi cemaat var?
bu cemaat ve vakfa kimler para aktarıyor?
neyse burada duralım...
konumuz mercedes'ti.
sınırlarımızı aşmayalım, işler çok derin.
velhasılı kelam birileri bir şekilde para aklıyor, vergiden düşüyor. bu maybachlara yine bizim paramızla biniliyor...
kimse de sormuyor, "üniversite rektörünün altında 4 milyonluk mercedes olur mu?" diye...