basın ve yayının sözde demokratik toplum yapısıyla bağdaştıramayıp halkı töreden uzaklaştırmak için binbir türlü şerefsizlikle her gün ekranlara taşıdığı bugünkü türk gelenek görenek ahlak yapısını oluşturan kurallardır.
ayrıca basının bizlere gösterdiği arap, kürt vb ortadoğu halkının bağnaz, tutucu töreleridir. türk töresi ortaosya toplumlarının gelenekçi yapılarıyla eş zamanlı olarak şekillendiğinden hint, çin gibi toplumların töreleriyle birlikte harmanlanmış ve kavrulmuştur.
bu yüzden batının algılama değerleri ile bizim algılama değerlerimiz bu yüzden çok farklıdır. batıda toplumdaki sınıflaşmayı ekonomik etkenler ve onun arka planında din düzenlemiştir. ama doğu toplumunda toplumdaki sınıflaşmalar sürekli töre ve hukuk kuralları üzerinden yürümüştür.
mesela ; ilk çağda felsefe yunanistan'da geleneğe karşı ve gelenenekçi olarak iki koldan gelişti. felsefi sistemlerin gelenekçi olmasının veyahut olmamasının tek etkeni tanrıyı tanıması veyahut tanımaması idi. ama ilk çağda hindistan'da tanrı tanımaz bir çok öğreti ve felsefi görüş gelenekçi olarak tabir ediliyordu, hint töresine (kast sistemi) bağlı oldukları için. en büyük örneği de budizmdir.
bu yüzden batılı felsefelerinin üzerine kurulan demokrasi ve bunun ilacı olarak gösterilen marksizm bizim için bir çare olamaz, bugün töreye sarılmaktan başka bir çaremiz yoktur, gelecekte de olmayacaktır.