özünde, birçok ntv programı gibi, kaliteli bir altyapıya sahip, iyi planlanmış, güzel bir program olarak izleyici karşısına çıktı.
fakat;
programdaki tarafların, türkiye'deki en belirgin şekilde kutuplaşmış iki görüşü temsil etmesi, yani bir paradigmada büsbütün ters iki ideolojiyi temsil etmeleri, tartışmayı bir süre sonra "sen bilmiyorsun", "hayır, öyle değil" kıvamına getiriyor. oysa bilinen bir gerçek var ki, izleyici için faydalı bir tartışma, "sen yanlış biliyorsun, ben doğru" çıkışını içermemeli. çünkü zaten bu, halkın eğitimli, eğitimsiz, akademik, çalışan, işsiz, kültürlü, fakir, zengin, her bireyi tarafından rahatlıkla ifade edilebilen bir çıkış; "sen bilmiyorsun, ben biliyorum".
bu açıdan, yine ntv'nin başka bir programı,
ilber ortaylı ile tarih dersleri, daha doğru bir program. her programda ilber ortaylı'ya, aynı konular üzerine eğitim almış, fakat farklı noktalarda özelleşmiş bir akademisyen, bilim adamı vb. eşlik ediyor. hal böyle olunca, daha ilerlemeci, daha mantıklı bir tartışma ortamı ortaya çıkıyor.
bu açıdan, tartışmak bazen, ülkelerin başkan adaylarının televizyon karşısında atışmasına -ki faydasız ve neticesiz bir atışma tarzıdır- benzer, ki bu programları amacına ulaşmaktan alıkoyar.