akkuyu nükleer santrali

entry201 galeri
    175.
  1. yapılsa dert yapılmasa farklı bir dert olan bir nükleer santraldir efendim. şöyle izah edelim, ülkemizdeki elektrik üretiminin ciddi bir kısmı hala kömür ile karşılanıyor, bu baz yükün ciddi bir bölümüne karşılık geiyor. aynı zamanda yine ciddi bir kısmı yenilenebilir enerji kaynakları ile özellikle de barajlı hidro elektrik santralleri ile karşılanıyor. zaten bu santrallerin en büyükleri devletin kontrolü altında dolayısıyla elektrik fiyatlarını da kontrol edici baskılayıcı bir imkan sunuyor devlete. bunun yanında özellikle rüzgarlı günlerde iyi bir miktar rüzgardan elektrik üretimi profilimiz var ve bunun payı önümüzdeki yıllarda artacak. bir de şu an lisanssız üreticiler ile tedarik edilen güneş enerjisi var, bunun payı da önümüzdeki yıllarda artacak. ancak hala peak dediğimiz elektrik tüketiminin en yüksek olduğu saatlerde doğalgaz santralleri çalıştırıyoruz. özellikle bazı zamanlar doğalgaz santrallerinin payları oldukça artabiliyor. bu direkt olarak eletkrik fiyatına etki eden bir olay çünkü yukarıda saydığım kaynaklarımız arasında en pahalı üretim doğalgaz santralleri tarafından gerçekleştiriliyor.

    şimdi burada önemli iki husus var. birincisi, tabii ki, elektrik fiyatları. bunu direkt olarak etkileyen unsur elektrik üretim maliyeti. en uygun maliyetli seçenekler şu an kömür, yenilenebilir enerji santralleri ve nükleer. kömür zaten ülkemizde şu an teşvik edilen bir kaynak. maliyeti de uygun ancak çevreye verdiği zarar ve santrallerin hantallığı ve gelişen teknoloji göz önünde bulundurulunca kömür santrallerinin payını daha fazla yükseltmek anlamlı olmuyor. ancak kömür santralleri iyi bir arz güvenliği sağlar buna birazdan detaylı değineceğim. yenilenebilir kaynaklar, bunların maliyetleri son yıllarda oldukça düştü. özellikle güneş enerjisi ciddi anlamda kömür ile yarışabilecek noktalara geldi. ülkemizde güneşten elektrik üretimi genel anlamda lisanssız diye tabir edilen üreticiler üzerinden yapılıyor. şimdilik çok büyük lisanslı santraller yok ama yakında olacak. rüzgar da aynı şekilde maliyet olarak gayet uygun. lakin bunlarda bir problem var ki o da arz güvenliği, ileride değineceğiz. hidro elektrik santralleri gayet uygun, hem maliyeti hem de esnek çalışma modeli ile. ancak, hidrolarda da yine arz güvenliği ile alakalı sıkıntılar olabilir ve ülkemize özgü bir de iletim sıkıntısı var. nedir bu? bizim hidrolarımızın çok çok büyük bir kısmıı doğu karadeniz, güneydoğu anadolu taraflarında. çünkü büyük nehirler bu bölgelerde var. ancak elektrik tüketiminin çok ciddi bir bölümü marmara bölgesinde oluşuyor. dolayısıyla hidrolardan üretilen elektrik bir şekilde marmaraya ulaştırılmalı. bu noktada iletim hatlarındaki birçok kısıt devreye giriyor ve bu durum zaman zaman sıkıntı yaratabiliyor. özellikle de doğu karadeniz artvin taraflarında. neyse, hidronun böyle bir problemi var ancak rüzgar ve güneşten onu arz güvenliği kapsamında ayıran en önemli özelliği tabii ki suyu biriktirebiliyor olmamız bu noktada hidrolar çok daha esnek ve güvenli. son olarak nükleer, kurulum maliyetleri fazla ancak üretim maliyetleri gayet uygun. kömüre ve doğalgaz santrallerine bakılınca çok daha temiz ve çevreci. aynı zamanda kömür santrali gibi baz yük sırtlayıcı bir elektrik üretim modeli. tabii ki kendine özgü tehlikeleri var, bunları konuşacağız.

    şimdi arz güvenliği dediğimiz şeyi açıklayalım. basitçe, ülkedeki toplam talebin veya veya bu talebin ciddi bir kısmının her şart altında sağlanabiliyor olmasına arz güvenliği diyoruz. peki bunu nasıl sağlarız? sürekli üretimde kalabilen, maliyeti düşük santraller ile. mesela, özellikle güneş ve rüzgar santralleri her ne kadar çevreci olsa da arz güvenliği kapsamında tehlike yaratabilir. şöyle ki, ne güneş ne de rüzgar kesin ve kesintisiz bir kaynak değildir. dolayısı ile kaynaktan ileri gelen üretim volatilitesi mevcuttur. eğer siz ülkedeki talebin ciddi miktarını bu kaynaklar ile karşılarsanız gün gelir bu talebi karşılayamazsınız, çünkü rüzgar esmez veya güneş olmaz. ancak kömür böyle değildir. sürekli çalışabilir, maliyeti düşüktür ve arıza yapmadığı taktirde kömür geldiği sürece çalışabilir. ülkemizde de kömür bulunduğuna göre bu ciddi miktarda arz güvenliği sağlar. doğalgaz santralleri de arz güvenliği kapsamında iyi santrallerdir. hızlıca çalıştırılabilir lakin doğalgaz yurtdışından getirdiğimiz bir kaynak ondan dolayı problem olabilir bir de maliyeti yüksektir. şimdi, şöyle bir düşünelim. biz çok çevreci bir ülke olduk, rüzgar ve güneş kapasitemizi çok arttırdık. bunlar artttıkça elektirik üretim maliyetleri düştü, fiyatlar düştü, elektrik ucuzladı. gayet güzel her şey tıkırında. lakin doğalgaz santralleri bunlar ile rekabet edemediler ve piyasadan çekildiler. olsun ne önemi var, temiz temiz elektirk üretiyoruz. ama bir gün hava feci kapandı, aksi gibi rüzgar da esmiyor. ne oldu? toplam talebin çok büyük bir kısmını karşılayamaz hale geldik. baz yükün bir kısmını kömüre devrettik lakin geri kalanı üretemedik. milyarlarca lira kayıp yaşandı ülkede sadece bir günde. işte böyle durumlar yaşanmasın diye almanya dahil birçok ülke diğer santrallere destek vermekte onların piyasadan silinip gitmesine arz güvenliği kapsamında tehlile yaratması ihtimaline karşılık izin vermemektedir.

    nükleere gelecek olursak, kömürün üzerine koyarsınız. hem arz güvenliiğiniz olur hem de düşük maliyetli üretiminiz. üzerine yenilenebilir koyarsınız biraz da verimi yüksek doğalgaz santrali tuttunuz mu gayet güzel işleyen bir modeliniz olmuş olur. planlanan da budur. güvenlilk endişeleri anlaşılabilir ancak burada inşa edilen de bir nükleer santral ahır değil. bunun bir sürü uluslararası standartları mevcut, denetlemeleri mevcut. ondan dolayı aşırı endişeye gerek yok. üstelik yanımızda hemen ermenistanda dünyanın en tehlikeli ve eski nükleer santrali cayır cayır çalışıyorken hiç gerek yok...
    2 ...