birdenbire bir silkindi,çalı at oldu,
dikenleri ona ipek bir kanat oldu;
yavaş yavaş yükseldi,gökler alçaldı,
"ay" bu kızı bakracıyla yanına aldı...
işte o günden beridir
"ay"ın çehresi değişir,
kızın değişen haliyle...
ay bu kızın hayaliyle
bazan parlar,bazan söner,
adeta şaşkına döner.
kız bazen girer otağa;
başlar halı dokumağa,
"ay"ın yüzünü o zaman
hasretle sarar bir duman,
bir hilal olur yeisle;
gittikçe artan bir sesle
beyaz çehresi kirlenir...
bazan kızın keyfi coşar:
bakraçla göle koşar
ve ayın çektiği çile
biter...coşkun bir sevinçle
gülen yüzü bedirlenir...
gökte büyük bi "dev" vardır,
her zaman "ay"ı kıskanır:
güzel kız ondadır diye;
kavga eder bir düziye
öksüz kızı kapmak için,
ve kendisi için
kızın aşkına taliptir.
yirmi beş gün ay galiptir,
yüzü parlar süzgün süzgün
lakin heyhat,ayda üç gün
bu "dev" galip gelir "ay"a
ay da başlar ağlamaya
hıçkırıklara boğulur,
yüzü yaşlarla sararır,
sonra kararır,kararır,
tam üç gün görünmez olur...