üzmez: yavrum bu yavrucağın adı ne?
claire: aaron.
üzmez: ver bakayım bana. ne tatlı şey miş bu ?
claire: ne yapıyorsun sen. imdat, help me.. jack, sawyer..
üzmez: yahu rahat dursana konsantremi bozuyon. al yemedik çocuğunu.
jack: ne oluyor burada?
claire: bu adam aaron a...garip şeyler yapmaya kalkıştı.
üzmez: yalan vallahi yalan. ben namazında niyazında bir yaşlı adamım.
jack: sen şöyle bu tarafa gelsene?
üzmez: evladım bak. bu ada da yalnız yaşanmaz. ıssız yer, allahın bakmadığı taraftayız. bizim de ihtiyaçlarımız var. hep namaz, hep ibadet olmaz değil mi. aşksız insan yaşar mı hiç bre.
jack: utanmıyorsun değil mi hiç ? biz de yaşına hürmeten kusur etmiyorduk sana. laan oynama şeyinle...alooo kime diyorum.
üzmez: o değilde evladım karnım açıktı. akşam yemeği yok mu?
jack: zıkkımın kökü var, yer misin.
üzmez: yok sağol. ben namaz kılıp yatacağım. allahu...
jack: allahu ekber yatta geber pis sapık.