sinema kültürü olmayan bir apaçi olarak diyebilirim ki , yönetim açısından cannes lıktır ,* senaryo açısından 2. masumiyet müzesi vakası diyebileceğimiz türden bilindiktir. bana da sıkıcı gelmiştir ama beyoğlu fitaş sinemasında önümdeki sırada daha filmin 5. dakikasında horlayan abimize daha sıkıcı geldiği kesindir.
ayrıca filmde güldüğüm bir sahne vardır ki , eve döndüğünde yatak odasından annesiyle servetin seslerini duyan evin oğlunun mutfağa bakması ve yine ve yine levye büyüklüğünde bir bıçağın ekmekler üstünde az önce bırakılmış halde gözükmesidir. bildiğin emrah ın anasını doğramadan önceki bir kaç saniyesini anlatan sahne.
filmde yeşil tonlardan vazgeçilmemesi bir ara camide olduğumuz hissyatına savurdu bizi ama daha sonra en can alıcı sahnelerde fonda bol bol ezan sesi verilmesi haklı olduğumuzu teyid etti.
hacer(anne) nin renksiz erkan , nokia melodisini bile topallayarak çalacağı sanılan telefonundan da yıldız tilbe emi şarkısının ipod tadında duyulması da bir hata mıdır yoksa ben mi telefonu yanlış gördüm bilemedim .
son olarak sinema kültürü olan bir dantel olarak da diyebilirim ki , muhteşemdir ; beğenmeyen sidiklidir.