evet gidiyorum, hem de çok uzaklara. öyle böyle değil, uçakla 24 saat. kıtaları, okyanusları, aşa aşa gidiyorum sözlük. buradaki rahatımı, dayalı döşeli, digitürklü öğrenci evimi, hatta ve hatta arabamı, kısacası rahatı bırakıp gidiyorum. en zoruda cimbom'u bırakıp gidiyorum. ne uğruna mı ?sadece bir gıdım huzur ve sömürülme duygusundan uzaklaşmak, bütün istediğim bu, daha fazlası değil.. ailemi karşıma alarak gidiyorum. günlüğü saati 4 dolara mcdonalds da tuvalet temizleyeceğimi bile bile gidiyorum koşar adım, yüzümde aptal bir tebessümle. okul falan bahane sözlük. tamam gideceğimiz üniversite iyi falan da koyayım eğitimine de, diplomasına da. ne vardı, insanımız böyle menfaatçi, arkadaşlarımız kahpe, sevgililerimiz ikiyüzlü olmasaydı da biz de burada kalsaydık. bilmediğim, görmediğim, hayalini bile kuramadığım bir yere gidiyorum sözlük. avustralya'ya gidiyorum.
neden mi ?
eski yaşantımdan kimse yanıma gelemesin, beni bulamasın, benden uzak olsun diye. hoş zaten geleceklerini düşünmüyorum ya..
inek öldü süt tükendi....