Bunlar hep yokluktan.
Şaka değil, cidden yokluktan.
Yokluk derken; parasızlık satınalma gücü olarak algılanmasın, cehalet ve kültür fakirliği.
ister Makarna ister pilav olsun ketçap sıkılmaz. Servis esnasında (aslında pişirme teknikleri olarak) damak tadına göre pilav ya da makarna soslanır.
Yerleşik olarak ve neredeyse international bir sunum-yemek haline gelen (popüler kültür-fast food yansıması) ketçap kullanımı, sos olarak tadlandırıcılar yemekle birlikte servis edilmeyeşi yüzünden insanlar tabağında makarnaya ya da pilava ketçap döküyor.
Makarna veya pilav, insanlar baharatlara salça yağ domates biber şarap (balsamik sirke nar ekşisi, dini açıdan alkol hassasiyeti vb olanlar için en güzel alternatif) vb kullanılan malzemelere alerjik reaksiyonu olan, diyet yapan, damak zevki için beğenmeyen vs nedenler düşünülerek sade pişirilir.
Misafir veya müşterilerin damak zevkini alerjik hassasiyetlerini vs düşünerek servis esnasında soslanır.
Pirinç, domatesli ve soya soslu ya da köri veya bezelye havuç patatesli garnitürler ile beyaz kırmızı etli pişirilir.
Makarna da bu durum da geçerlidir ama burada pilav gibi değil, sos olarak kullanılacağı için malzemeler eriyik veya suyu alınmış durumda olur.
Ooof ya, oruç zamanı aç olduğunun farkında olmayan karnım doysun diyen insanlara ne anlatıyoruz ki?
