neden din yerine erkeğin biyolojisine düşmanlık duyduklarını anlayamadığım düşünce sistemi. bir erkek biyolojik üstünlüğüyle bir şeyleri elde ettiyse şu halde de onu biyolojik olarak alt konuma sokan nedir? ayrıca biyolojik üstünlük kadını dizginlemekte yeterliyse o halde neden erkek her istediğini yaptırmakta şiddete başvurmuyor? çünkü erkeğin biyolojisine indirgenen nefretin bir gerçek karşılığı yok. ayrıca erkek ben üstünüm görüşüne sahip olsa bile kadına üstünlüğünü bu söylem üzerinden gerçekleştirmemiştir. nitekim erkek doğrudan kadına yaptırım gücü almaz, tanrı onayıyla bu mümkündür. mesela bir plajda erkek şortla gezerken kadının burka giydiği bir tabloyu hayal edelim, bu kadın burka giyerken hiçbir motivasyonu erkek üzerine değildir. buna tanrının buyruğu amacıyla uyar ve erkeğe boyun eğmesi de bu tanrı buyruğu nedeniyle mümkündür. bu örneği bir korku üzerinden açıklarsak erkek şortla gezerken kadının bu zulme maruz kalmasını o halde akşam eve gittiğinde göreceği şiddete bağlayabiliriz. oysa böyle bir şey yoktur. kadını hizaya sokma, ona kendi tabi isteklerini bile suç olarak algılatıp tamamen erkek tatminine dayalı bir birlikteliğe onu zorlama gibi olaylarda erkek şiddeti ya da erkek biyolojisi rol oynamaz.
nitekim kadını baskılayan düşünce sistemini destekleme eğiliminde( bunu siyasi görüş üzerinden de okuyabiliriz) kadın ve erkeğin cinsiyetlerinden bağımsız olarak karar verdikleri görülür. bu sistemi kadının da desteklediğini söylüyorum yani.
ayrıca bu eleştiri feministlerin tümünü kapsamayıp sadece sorunu kültürde, gelenekte, dinde görmeyip erkeğin biyolojisine indirgeyen sığ görüşü kapsar.
