bizden öncekilerin, şimdilerde 40 ila 60 yaşında olanların eseridir.
krizler, darbeler, yokluk gören neslin eseridir bu ilişkiler. nasıl mı? şöyle alalım sizi;
-kendileri sıkıntılı, sokağa çıkma yasaklı, dövizin ve ithal ürünlerin yasaklandığı dönemlerden geçip, evlatlarına "prensesim ne isterse yapılacak, alınacak, kızımı üzeni ben de üzerim, kınasını, düğününü en lüks yerde yapıcaz, gelinliği en güzeli olacak. göster amcana çükünü, erkek adam benim oğlum, tuttuğunu koparır, attığını vurur, tuttuğunu siker, büyük adam olacak benim aslanım, kaplanım." diyerek oluşturdular bu nesli.
-kendi hayallerinin içine edildi diye evlatlarının en iyisine layık olduğunu düşünenler. bilmem hangi otelde herkese gösterişle düğün planlayan, kızını-oğlunu "prens, prenses" masalları anlatıp sikko bir ütopyaya inandırdan maymun sürüleri oluşturdu bu nesli.
-ben çalıştım, tırnaklarımla kazıyarak yaptım bu serveti, elin itine ya da kenar mahalle kızına yedirtmem diyen o kibirli babalarınız yetiştirdi bu nesli.
-"kızımın evinde hiç bir şey eskik olmayacak, kızımı isteyen adam şu kadar ağırlığında altın takacak, anası ben olduğumdan, bu taşşş gibi parçayı ben doğurduğumdan dolayı da bana da şunları şunları alacak" diyen "ben çektim, kızım çekmesin" diyen moron analarınız yetiştirdi bu nesilleri.
-"oğlum büyüsün ne kızları alacak kucağına, oğlum büyüsün işimin başına geçecek, yönetecek benim servetimi, siktir et sana kız mı yok oğlum napacaksın o kenar mahalle kızını" diyen babacıklarınız yetiştirdi bu nesli.
şimdi o kızlara ve oğlan çocuklarına kızmayın. kızılacak biri varsa o da sizi doyumsuz yetiştiren ana babalarınız. daha ayrıntılar var ama kim yazacak şimdi. dönün bakın suratlarına onların, size neler vaat ettiklerine, kendilerinin nasıl bugünlere geldiğine.
ben baktım kendi babamın suratına. askerden önce "oğlum gelince araba alıcaz, iş yapıcaz. oğlum senin düğününde efe oynatıcam. güçlüyüz biz, göstericez herkese".
en son geçen sene evlenmeyi düşünüyordum. baba dedim böyle böyle biri var, evlenmeyi düşünüyoruz. krizler, yokluk, sorunlar derken duyduğum cümle şu oldu "valla oğlum elimden geleni yaparım ama tek başınasın, biriktir yap ne yapacaksan. ben de temsili olarak istemeye gelirim".
kusura bakma baba kimseye torun yapacak gücüm yok benim. giden gitti, aşk bitti, iyi de oldu bunları yaşamak. bu toplumdan kimseyle sevgili bile olunmaz. günümüz ilişkileri artık büyük ölçüde çıkar üzerine.