Bir gün izmir - gümüldür' de denIze gitmiştik. Denizin ortasında en az 80 yaşında , bir ayağı çukurda falan da denmez baya baya yarısı toprak olmuş bir teyze yanıma geldi ( beni kendisi gibi düşünüyorum sandı) :
- bu suriyeliler ne pis, gel gel bu tarafa mikrop kapacağız.
Bunları da getirdi buraya o pislik , mahvetti ülkeyi.
Ölselerdi ülkelerinde bize ne ! Müslümanlarmışmiş! Kızım din diye bir şey yok yalan uydurma hepsi. Ben kendim inanmıyorum allah ' a. Cahillikten hepsi ! Bir din diyrdiye tutturmuşlar yediler yediler ülkeyi ! Kimsenin kimseye saygısı kalmamış. Benim buradaki evimin dibinde cami var mesela ben her ezan okundugunda korkmak zorunda mıyım? Bizleri de düşünsünler saygı saygı diyorlar ya ! Sesini kıssınlar bari.
+ öyle teyzecim haklisin ,modundayim. ( siyaset için ne kalbini kıracağım zaten yarın öbür gün ölecek kadar yaşlı )
Aslında o kadar çok şey anlattı ve söyledi ki size anlatsam .araya kendi hayat hikayesini de sıkıştırdı. Bayağı dinledim. Merak ettim la kadını? Neyse işte laf lafı açtı. Çok bilinen bir üniversitede çocuk pedagoji bölümü anabilim dalı başkanıymış kızı ama ne biliyor musunuz? Kızım beni görmek istemiyor, torunlarımı göremiyorum dedi.
Ailecek kemalistliğin , anti - dinciliğin, chpciligin , bilimsel düşünmenin bokunu çıkarmışlar bildiğiniz. Harika bir hayat yaşamışlar, yaşıyorlar gibi görünüyorlar da ama gerçek ne? Aile bağları yok. Çünkü onlar avrupalılar gibi olmaya çalışıp bunu tam anlamıyla başarmışlar.
Ben sana ne diyeyim be teyze? Ezan sesi başlığından aklıma geldi. Böyle denizin ortasında konuşacak insan arayan değişik tiplerle karşılaşmanız dileğiyle. Tabi insanın bir anlık suyun altına dalıp yunan adalarından falan çıkası geliyor ama gerçekten çok sabırlı bir insanım. Zengin ve chpli bir ailem olsa kesin özelde psikoloji okumuştum.