"..onu tanımıyor ama istiyordu. öpüşmesinin ne kadar derin ve özel, ne kadar doyurucu olacağını sanki biliyordu: defne'ye soracak çok mahrem, çok yaşamsal bir sorusu varmış da bu soruya içi titreyerek yanıt arıyormuş gibi tutkulu bir öpüş, ısrarlı ama hiç acelesiz, çok yumuşak: yavaş tutuşan, tutuşmak için yanındakinin de yalazlanmasını bekleyen, acıkmış gene de tok gözlü bir öpüş. herhangi bir cinsel edimin başlangıcı değil de tamamı sanki; arzuyu uyandırıp ateşleyecek ve doyumlayacak tek bir edim, kendi içinde bütün ve tamam."
öpüşmek böyle olmalıdır; tutku dolu, bütün sevişmelerin üzerine çıkabilecek kadar doyurucu, haz verici. saatlerce sürebilmeli hatta, ötesi aranmadan sadece öpüşerek bir gece noktalanmalı..