habertürk kanalında, saba tümer'in konuğu oldular bu gece. muhabbet sohbet filan devam ediyordu program. açıkçası öykü hayranı biri olarak, "dur lan, şu kızı yakından izleyeyim biraz" dedim ve muhabbeti dinlemeye başladım.
saba tümer bunlara meşhur olacağınızı bekliyor muydunuz diye bir soru yöneltti ve öykü'den aldığı cevap ;
- bekliyorduk tabi, ama biz zaten daha önce aile arasında meşhurduk !
nasıl ya ? yani koskoca bir ülkede meşhur olmakla, sizin aile arasında meşhur olmanız arasında hiç mi fark yok ? bu ne biçim bir ailedir yahu? ben de bir aralar bir il çapında meşhurdum ama, ülke çapında meşhur olmak dendiğinde bacaklarım titrerdi !
her neyse. asıl bomba şu ; saba tümer izleyiciden gelen soruları soruyor.
- berk'in kendine ait besteleri var mı ?
berk efendinin verdiği cevaba dikkat ;
- yani soru sormanın da bir zeka gerektirdiğini düşünüyorum ben. (izleyicinin zekasını sorguluyor) bu nasıl bir sorudur, tabiki bestelerim var. soracak başka bişey bulamamışlar mı?
nasıl yani ya? sen kimsin çocuğum? kimsin sen? daha dün oldunuz bugün koktunuz, ne bilsin adam senin besten var mı yok mu? azarlıyor lan bir de?
bu kadar mı hazımsızsınız siz? öykü hanım da destekliyor kardeşini ! yuh !
hayran olduğum o kızdan bir dakikada soğudum. bu nasıl bir kendini beğenmişliktir be? tarkan bile o kadar azarlamaz dinleyicisini. ayıp yahu! kendinize gelin bir.
ayrıca öykü hanım, koltuk altı kıllarınız için epitak mı depitak mı ne var, onu tavsiye ederim. olmadı adresi verin, jilet göndereyim. o ne öyle be. inanki soğudum senden. kılları gözümüze soka soka kaldırdın kolları şıkırdattın. aferin. yanlış bir aşkın peşinde gitmekten kurtardın beni.