bugüne kadar dünyaya gelmiş en insanüstü kişiliktir kendisi. hakkında yazmaya başlarken bile cümleleri bir araya getiripte doğru düzgün konuya giremediğim atamız, yüce insan. kendisine o kadar şaşırıyorum, o kadar anlamak istiyorum ki hakkında çıkacak olan son 'mustafa' filmi belki bir nebze olsun yardımcı olur. bugüne kadar ata'mızı anlamayan 1950 sonrası o kadar çok insan türedeki. buna aslında bir nebzede olsa bende dahilim. cumuriyet coşkusu nedir bilmeyen bir nesil.
şimdilerde coşkusunu yaşayamadan durmadan çalıştırılan, hakkı yenilen, değer verilmeyen, ölen, öldürülen, hesap sorulmayan, kurallar dahilinde cezalandırılıp aynı kuralları asla ama asla kendi lehine kullanamayan, atatürk yandaşı görünüp ülkeyi, insanlarını sömüren, atatürk'ten prim yapan, onu sevmeyen, sevmemesi önemli değil peki şu anda nasıl kendi toprağında kendi ülkesinde nefes alıp verebildiğini, yaşayabildiğini anlamayan, bunu ona anlatmayan, anlattıktan sonra o anlatılanları bulamayınca arada kalan, aklı karışan, saçma sapan insanlara inanan, ülkeyi içerden bölmeye çalışan, ülkesini sevmeyen, ülkesinden kaçan, düşündükleri nedeniyle bile hapse atılan, döven, dövülen, daha doğru düzgün bir kent yaratamamış, alt yapısı olmayan, bilmemek değil öğrenmemek ayıp derken yinede herşeyi yasaklayan, ama durmadan yasaklayan, yasakladığında problemin biteceğine inanan, o ölene kadar problemin bitmemesi, nerde yanlış yaptığını ancak yaşlılığında anlayan, yinede kabul etmeyen, gencini, ortancasını, yaşlısını sevmeyen, içe kapanık, paraya tapan, para için herşeyi yapabilecek olan, enerjide ve daha nice sektörde dışa bağımlı, üretmeyen, ürettirilmeyen, günlük politikalar uygulayan, günün adamı olan, yarını düşünmeyen, çocuklarının geleceğini çoktan unutmuş, yakan, yıkan, bürokrasi denen çarkı kurup içinden çıkamayan, engellenen, ezilen, ve yine ölen ve yine öldürülen ve yine hakkı sorulmayan ve yine sinirden kuduran ve yine içine atan, bozulan toplum psikolojisine önem vermeyen, refah kelimesini sadece bir parti adı olarak bilen, yine boynu bükük ama artık bunu çok normalmiş gibi kabullenen, tekrar tekrar içine atan, artık içine ata ata atacak bir yeri kalmayanların gencecik yaşlarda, daha hayatlarının baharında, önlerinde onlara bahşedilmiş belkide en güzel şey yaşamak varken intihar eden, ettirilen, bacısına, kızına yan gözle bakan, kendi kardeşini ölümüne savunan, hatta yeri geldiğinde öldüren, ancak başkasının bacısına kızına fütursuzca sarkan, bunuda çok normalmiş gibi gören, erkek egemen, gece sokakta yürürken korkan, korkutan, birbirinden uzaklaştırılan, televizyona veya internete veya sigaraya kısacası birşeye bağımlı olması gerektiğine inanan, dünyada varolan sadece bir rengi sadece bir rakamı sevebileceğine, tutabileceğine inanan, eğitilmeyen, eğitmeyen, eğitimden anladığı okulda gördüğü şeyler sanan, okulda da çok fazla birşey görmeyen, kendini geliştirmeyen, dil bilmeyen, yeri gelince en ala milliyetçi olan, yanı başındaki birisi zarar gördüğü zaman dönüp yardım etmeyen, sadece konuşan ama çok ve boş konuşan, bölen ve bölünen bir toplum olduk atam.
ama hala bu ülkeyi nasıl kurduğuna şaşırıyorum atam. bugün biz senin kurduğun ülkede bir tane konunun üstesinden gelemezken sen bize bu ülkeyi kurdun. hemde o dönemde. daha türkiye'nin nüfusu istanbul kadarken. birde bunu fakir ama gururlu ve vakur bir milletle becermiştin atam. peki şimdi o insanlar nerede?
not: hala yazının başlığına takılıp kalanlar; o benim kişisel görüşüm. zaten sözlükte bunun için kullanılır. wikipedia olsaydı böyle bir bilgi tabii ki girilemezdi. ortadaki kısmı herkesin tembellik edip okumamasından mütevellit bu hale gelindiğini sanıyorum.