algı, belli bir zeka eşiğinin aşılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla ancak bu eşiği geçebilen hayvanlar etraflarını algılayabilecek, neden-sonuç ilişkileri aramaya ve kurmaya başlayabilecek ve bu sebeple, korkularını bastırmak için Tanrıları ve dinleri var edebilecektir. Uzun bir süredir zekası bu kadar gelişmiş olan tek bir hayvan türü var olduğu düşünülüyordu: insan.
Ne var ki, son dönemlerde yapılan inceleme ve araştırmalar, durumun pek de böyle olmadığını göstermektedir. En yakın kuzenlerimiz ve zekalarıyla ağzınızı açık bırakabilecek olan şempanzelerde, etraflarını algılama, öğrenme ve ilişki kurma konusunda çok ciddi bir başarı keşfedilmiştir. Ve hatta, bir şempanze popülasyonunda korkudan doğan "ritüeller" ve "Tanrı/din fikri" oluştuğu gözlenmiştir. Bu fikir, grubun lideri tarafından kontrol edilmektedir ve doğa olaylarına, bu lider tepki koyarak gruplarını korumayı hedeflemektedir. Yağmur zamanında garip bir dans yaparak Tanrılar ile iletişime geçmeye çalışan şempanzeler gözlenmiştir. Üstelik gruplar, bu liderlerini "ruhani lider" olarak görmekte ve "el öpme" gibi davranışlar sergilemektedirler.
Tüm bunlar ve benzeri araştırmalar, bizden başka hayvanların da, gerekli zeka düzeyine ulaşabilirlerse benzer evrimsel patikalardan geçebileceğini düşündürmektedir. Tabii ki, bu canlılar farklı denemelerde farklı çözümler bulabileceklerdir. Sonuç olarak ortadaki sorun, gelişen zeka ile birlikte mental dengenin korunmasıdır. insanın, çözüm olarak "sorundan daha büyük ve güçlü bir neden" var etmesi, tek çözümün bu olduğu anlamına gelmez. Belki bir başka canlı, bir başka psikolojik bariyer ya da fizyolojik tepki ile mental dengesini koruyabilecektir.