Sistem güçlü olanın ayakta kaldığı güçsüz olanın ise darmadağan olup güçlü olanın kölesi haline geldiği acımasız bir sistem.
Elbette sistem güçlü olanın haklı olanın kazandığı vatandaşa çeşitlilikler sunan rekabete dayalı pazarı olmasında mütevellit her ne kadar iyi olarak görünse de daima unutulan çok ama çok önemli bir nokta var. O da sermayenin devamlı olarak büyümesi. Zenginlerden bahsetmiyorum bu noktada rotshild rockfeller lee gibi büyük şirketleri ve bankaları ellerinde bırakan ailelerden bahsediyorum.
Sorun onların zengin olması değil sorun zenginliklerini her geçen gün kat be kat artırmaları.ee mal ve hizmetlerin sınırlı sayıda olduğunu düşünecek olursa bu şirketlerin kazandığı para kimin cebinden çıkıyor. Elbette fakir ve orta sınıfın. Bir 10 dilimlik bir pasta düşünün ve bunu afiyetle yemeyi düşünen 10 kişi. Bu insanlardan bir çıkıp diyor ki ben çok çalıştım 10 dilimden 9 u hakkımdır. Geri kalan 1 dilimi 9. Kişi aranızda bölüşün tamam hadi buna eyvallah dedik. Aynı kişi yarın gelip 9 kişiye bölüştürdüğü tek dilimden de hak talep etmeye başladı. Ee amınkoyduğumun gavatı güçsüz olanlar ne yiyecek taş mı yiyecek.uzun lafın kısası
Toplumun neredeyse tamamını oluşturan Orta sınıf ve fakirler hızla fakirleşirken azınlık olan zengin kesim hızlar artıyor(ozellikle iflaslar ve ekonomik krizler kendilerini pek etkilemeyen rotshild rockfeller ve lee imparatorlukları) ( çok büyük şirketleri olmasından mütevellit iflaslar ekonomik krizler bu aileleri pek etkilemiyor.
Kapitalizm tamamen maddi bir sistem olmasından mütevellit emek saygı sevgi gibi kavramları yok ederek onların yarattığı boşluğa parayı otuttur. Bu nedenle paraya tapan insanlar topluluğu oluşur.
Fakir hayatı boyunca yoksul olmasından mütevellit türlü türlü sıkıntılar çeker. Bu sistem yüzünden fakir nüfusu hızla artıyor.
Sermeye kar edebileceği belli alanları tercih ettiğimden afrika gibi ülkelerde para girdisi olmadığından ve bunun getirmiş olduğu yoksulukdan dolayı insanlar en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz en acısıda çocukların çoğusu açlıkdan susuzluktan ve hastalık gibi nedenlerden dolayı ölür.
Sistemdeki her şirketin amacı çok kar elde etmek ve maaliyetleri azaltmak olduğu için doğadaki hammadde olarak görebileceği her türlü şeye aç köpek gibi saldırır. Hem kaynakları çarçabucak tüketir hem de çevreyi tahrip eder.
Zenginin maaliyetleri azalatmak adına işçi almak yerine işçinin çalışma saatlerini artırıp bununla ters orantılı olacak biçimde maaşını düşürmesi ve diğer sosyal haklarını kısması.
Filim dizi gibi hayatımızın her alanında reklamların tarafından belli şeyler empoze edilerek (kişinin bilinç altı etkilenerek) saldırganca satış yapılması
Bunlar sadece aklıma gelenleri daha bir sürü olumsuz etkilerini toplum içerisinde tecrübe edebilirsiniz.