Ertesi gün yine aynı yerdeydim, bu kez kapkek hanım ve minnak oğluşu ile. Geldi işte yanımıza çilek falan verdik, türkçe teşekkür etti. Ben de kendisine "affvan" diyerek rica ettim. (Bir yazarımız sağ olsun, öğretti, teşekkürler tekrardan) ondan sonra bana kendi dilinde teşekkür etmeyi, nasılsın ve iyiyim demeyi öğretti minik çocuk.
Kapkek hanımın oğluşunun scooterıyla falan kaydı biraz. Sonra olaylar bir karıştı çocuk scooterı almak istedi, artık hava da kararmıştı. Minnak oğluşumuz da kendi oyuncağıyla vakit geçirmek istiyordu. O sebeple vermedik.
Daha sonra böyle garip garip davranmaya küfürler etmeye başladı çocuk bize. Biz de oradan gitmeye karar verdik. Çantalarımızı, telefonlarımızı, scooterı falan çekip almaya çalıştı. Vurmaya çalıştı. Sonra bir arkadaşım tuttu da biz gittik.
Teşekkür etmeyi öğretmeseydim keşke. Ne yediğim lince değdi ne de o çocukla muhatap olduğuma.