kardeşin ölmesi

entry76 galeri
    1.
  1. 16 yıl olmuş...

    beş yaşındayım. o kadar az hatırlıyorum ki doğduğunu. hastane koridoru, anneannem oturuyor ve ben onun yamacında ağlıyorum. doğumuna dair tek hatırladığım an bu. bir hastane koridoru sadece. evimize getirildiğini, büyüdüğünü hatırlamıyorum. sadece televizyonun altındaki cam bölmeyi düşürdüğün an geliyor aklıma, bir de babamın aldığı arabayı kırdığın için sana sinirlendiğim.

    annemin bana yazmayı öğretirken etrafta emeklemen geliyor aklıma hayal gibi. defterimin her tarafına yazdığım " ali" kelimesi geliyor. anneme soruyorum, " ali, ali diye yazdım. olur mu?". çok iyi hatırlıyorum eniştemin gelip yazdığım sayfa başına bana para vermesini, bu küçük yaşta okuma yazmayı söktüğümü annemin tüm komşulara anlatmasını.

    okula başlıyorum. sen varsın. korkuyorum ilk başlarda, annem kucağına seni alıp geliyor okuluma beni teselli etmek için. öğretmenimizin ismi " ismet". " okuma yazma biliyorum ben" diyorum, " oku" diyor cebrail gibi, sınıfın peygamberi gibi okuyorum gururlanarak.

    en ön sıraya oturtuyor beni öğretmen. yanıma da başarısız bir öğrenci oturuyor. ona öğretiyorum okumayı.

    ...

    bir gün yengem geliyor okula. öğretmenimle konuşuyor, kabanımı giydiriyorlar bana. yengemin elinden tutup gidiyorum. " nereye gidiyoruz?" diye soruyorum. " ceren balkondan düştü, bi şeyi yok. hastaneye gidiyoruz." diyor. beşinci kat evimiz.

    annemle ceren balkonda oturuyorlar. annem sepeti sallandırıyor aşağıya, ceren kucağında. demir parmaklıklar var balkonda. ceren atıyor kendini, annem bir çığlık atıyor. önce bi alt kattaki çamaşır iplerine takılıyor, yavaşlıyor ceren' in bedeni. bakkalın ayaklarının dibine düşüyor cansız bedeni. kan yok hiç, sadece gözleri açık havaya bakıyor ceren.

    annem nasıl iniyor aşağıya, nasıl atlamıyor peşinden... o beş katı nasıl iniyor kızının ardından. bakkal alıyor ceren' i kucağına, annem koşuyor. arabaya biniyorlar bikaç kişiyle. gözleri açık ceren' in o sırada. ağlamıyor hiç. kalbi atıyor ama. annem, " yaşıyordu kucağımdayken ama sesi yoktu hiç" diyor sonradan anlattığında.

    hastaneden babamı arıyorlar, babam gelene kadar ölüyor ceren. babam sabahleyin öptüğü kızının cenaze masraflarını ödemek için işyerini arıyor. işçinin biri para getiriyor babama.

    hastaneye geldiğimi hatırlamıyorum. tek hatırladığım ceren' in bedenini arabanın bagajına koyduğumuzda gözlerinin açık olması ve benim gözlerimi kapatmam. ertesi gün yengemle evde yalnız kaldığımızda polislerin gelmesi, balkonumuzu inceleyip sandalyenin yüksekliğini ölçmeleri. sanırım daha sonra annemden de ifade almışlar. kuralmış bu, yasaymış.

    yan komşumuzun gelip olayı anlatması, benim atari oynamam. annem geldiğinde annemin bana sarılarak ağlaması, babamın ağlamamasına şaşırmam. aynı şaşırmayı ben sünnet olurken gazete okuyan bir babaya sahip olduğumu anladığımda da yaşayacağım, farkında değilim. dört gün sonra ben yedi yaşımı bitiriyorum. annem yatağında baygın gibi yatıyor, babam ortalıkta yok. yengeme " doğum günüm benim" diyorum. annem içeride baygın gibi yatıyor. ağlamaktan uyuyakalmış sanıyorum. yengem, " sırası değil şimdi" diyor. ben de " yedi mi oldum sekiz mi?" diyorum kendi kendime.

    bugün mezarlığına gelesim vardı. annemle karşılaşmamak için gelemedim. belki yarın, belki.

    ceren ka...

    1990, 1 nisan.
    1992, 26 ekim.

    " iyi uykular ufaklık. hoşçakal. hep böyle hoş kal. olur mu?"
    246 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük