benim elimde çok iş vardır (evet, hiç mütevazı değilim), kasaplık da bunlardan birisi.
demem o ki, et et et! diye yanıp tutuşanları anlamamakla birlikte sanırım bir tezcik (tez var tezcik var) ortaya atabilirim. bilinç ve bilinçaltında sürekli olarak işlenen bu kızıl et (azerbaycan ve doğu türk illerinde işbu terim kullanılır) özünde o denli lezzetli, sağlıklı değildir.
her gün tavuk yiyebilirsiniz, ancak her gün antrikot yerseniz (yiyemezsiniz, bana güvenin) çok yakın vadede hastalanırsınız.
anlayacağınız kızıl et kafanıza taktığınız kadar değerli olmayabilir. köftede kullanırsın (en sevdiğim değerlendirmedir, ancak gene de ağır gelir bana, yarısını hindi yada tavuk eti kullanırım), yemeklerin içinde garnitür olarak kullanırsın, kısaca diğerinin yanına katık olarak kullanırsın.
benim görüşüm bu yönde, iki gün sigara paketi almayın, üç gün önce aldığınızla idare edin, alın bir kilo et 200'er gram yeyin. işbu durumda gene istekli olursanız sizde biraz kurtadamlık olabilir.
tanım: doğru bir saptama. antrikot ölsün musakkadan selamlar.
(ancak keşke adı musakka olmasa, etli patllıcan aşı güzel bir ad olurdu)
