pınar başına geldi.
bir elinde güğümü.
çattı yay kaşlarını.
görünce güldüğümü.
bağlamıştı gönlümü.
saçlarının düğümü.
bilmiyordum bu örgü.
acaba bir büyü mü.
sordum nerdedir yerin.
nedir senin değerin.
yedi krak vurulmuş.
ne bu ceylan gözlerin.
hangisine varırsın.
bu yedi ünlü erin.
şöyle dedi bakarak.
göklere derin derin.
kralların taçları.
beni bağlar büyü mü.
orduları açamaz.
gönlümdeki düğümü.
saraylarda süremem.
dağlarda sürdüğümü.
bin cihana değişmem.
şu öksüz türklüğümü.
(hüseyin nihal atsız 1942)
şiirinde bahsedilen ve aynı adla anılan asalet sembolleri. günümüzde, erkeklerin 24 saat zihnini meşgul eden, sözleri, güçleri yetmediğinde ise hemen bok atmaya kalkıştıkları cinsiyettir. kendi anne, bacı, bilumum yakınıyken namus, karşıda ise "parça" dır. allahın bu çifte standartlı hasta zihniyetten koruması gerektiği topluluktur. bir kısmı çeşitli nedenlerden kötü durumlara düşürülmüş olsa da,suçlanmamalı, fişlenmemeli, derhal sahip çıkılmalı, herkes onu kendi ailesinden kabul etmeli, elinden geleni yapmalıdır.en az yüzleri ve huyları kadar, hayatları da güzelleştirilmelidir.
edit:atsız ata'nın, türk kızını konuşturduğu bu şiirinde "saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü" ibaresi, bu günkü bölücü terörün esamesinin olmadığı zamanlarda kullanıldığı için, dağlar o zaman terör, bölücülük, acı simgesi değil, türk insanının özgürlük, mutluluk simgesidir.