uludağ sözlük'te ergen nüfusunun hayli fazla olmasından kaynaklı sanırım. söylediklerinin, yazdıklarının nerelere varacağını kavrayamamaları bu yönde bir izlenim bırakıyor bende.
söz konusu olayın kahramanının, yazdıklarına tepki gösterenlere"şu an titreyerek ağlıyorum, adreste verebilirim" şeklinde cevap vermesi de tezimin doğruluğunu kanıtlıyor adeta.
bak koçum, sen adres verirsin vermezsin onu bilemem.
ama, eğer ki biri anlık sinirle yazdıklarını kafaya takar hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamaktan" hakkında işlem başlatılması için savcılığa müracaat ederse adresin ifşa olur.
istesen de, istemesen de. bundan mütevellit, aklınca meydan okuyacağına yazdıklarını silip bir özür dilemen bence akıllıca bir davranış olur. zira özür dilemekte bir erdemdir. yapılan hatanın farkına varmaktır.
"yok olmaz, sözlerimin arkasındayım" diyorsan da senin kararın. belki bu kez bir şey olmaz, belki bir sonrakinde de ama bir bakmışsın üçüncü de eline vermişler tebligatı. işte o an her şey için çok geç olabilir.
