- istiklal'de tek başına yürüdüğünüz an.
- sabahları uyanınca tek başına kahvaltı etmek.
- çalan telefonunun ya da gelen mesajın heyecan uyandırmaması.
- canının en sıkıldığı an da saracak birini bulamamak.
- kendini ısıtmaya çalıştığın zaman.
- yanında kimse yokken iki elinin de dolu olduğu andır.
- başını yastığa koyduğun an.
- herkes bir şeylerle uğraşırken aylak aylak takılmak, yurtta geçen ilk hafta ve son haftalar.
- tam bir şey söyleyecek iken seni kimsenin anlamayacağını fark edip vazgeçilen an.
- iki sevgili gördüğün de birbirlerine sarıldıkları ve öptükleri an.
- uzun bir yolculuk sırasında, mola yerinde tek başına yemek yenilen andır.
- duvar saatinden gelen sesi duymaktır.
- içindeki derdi kimseye anlatamadığın andır.
- ilgi görmediğiniz an değil ilgisini beklediğiniz insanın sizi görmezden geldiği andır.
- en huzurlu hissettiğiniz anları konuşmayı sevdiğiniz birisine bahsedemediğimiz an.
- bu başlığın görüldüğü an.
- kendisini kimsenin anlamadığı an.
- insanların sadece işi düştüğün de aradığını fark ettiğin an.
- birini aramak için telefonu eline alıp, yüzlerce kişi arasından arayacak kimseyi bulamadığın andır.
- çok sevdiğin bir şeyi paylaşacak biri olmadığı an.
- tam olarak şuan, gerçekten yalnız biri için her an.
yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır
bunun farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta...