dinler; zaman ve mekan kavramı gözetmeksizin; iyilik, doğruluk, güzellik, yardımseverlik, kardeşlik, barış gibi evrensel değerlere hitap etmesi gerekirken, insani ilişkilerin en ince detaylarını belirlemeye ve günümüz koşullarında hızla değişen ahlaki değer yargılarına yön vermeye kalktıklarında, belli bir zaman sonra artık, etkisiz duruma düşerler.
islam ilahiyatçılarının, gözle görünür bir biçimde rahatsızlık duydukları temel sıkıntıları da bundan kaynaklanmaktadır. bir dogma olarak kuran'a müdahale söz konusu olamamakta lakin, aynı kuran; bünyesinde, günümüz koşullarına ve insanların ahlaki değer yargılarına göre ciddi terslikler barındırmaktadır. arapça'nın karmaşıklığını ve bir sözcüğün bir çok anlama yorumlanabileceği kıvırtmasını daha ne kadar kullanıp durumu idare edebilirsiniz ki?
diğer dinler gibi islam da bir dogmadır fakat önemli bir farkla ki, insan yaşamına doğrudan ve en büyük müdahaleyi gerçekleştirmiştir. bu o denli büyük bir müdahaledir ki, başlı başına islam'a dayalı bir yazılı hukuk sistemi geliştirilmiş ve uygulanmıştır. günümüz insanının kullandığı medeni hukuk kavramlarıyla, kimi yerlerde taban tabana zıtlıklar içeren islam hukuku, bugün bazı ülkelerde uygulanıyor olsa da dayanak aldığı kitap olan kuran gibi belli bir süre sonra etkisini tümüyle yitirecektir.
