edebiyle, adabıyla sıçmaktır. sıçtıktan sonra heryere su dökülür, parfüm sıkılır, olmadı fırçayla silinir.
ikincisi ise:
harbiden de sıçmaktır. öyle bir sıçmaktır ki fırçalasanız bile o iz geçmez ve felaket bir biçimde kokar, tuvalete uğrayanların burunları kırılır. haftalarca üstüne işersiniz, yine geçmez.