bi de yazmayı unuttuğum en önemli nokta, belgeselde nasa'nın ilk projesinin maliyetinin dört yüz elli milyar dolar olduğu açıklanırken, zubrin'in projesinin maliyetinin sadece elli milyar dolar olması. şimdi kulağa bu rakam da büyük geliyor ama meğer nasa ek ödenek almasa bile, on senelik ödenekleri toplamıyla bu projeyi gerçekleştirebilirmiş. zaten bütçesi yetiyormuş yani.
tabii diğer projelerinden de geri kalmaması için illa ek ödenek almalıdır ama dört yüz elli nerde, elli nerde.
bu mars hezeyanı bende de yer edince internetten bu sefer de mission to mars filmini indirip seyrettim. hollywood yıllar sonra gerçekten yapılacak şeylere insanları alıştırmak için önceden fantezisini kurdurur çünkü (altıncı gün için de bunu demişlerdi, bakalım insan klonlamaya bu millet hazır mı diye), neyse. o filmde nasa'nın ilk projesindeki gibi uzay üssü vardı. zubrin'in projesinde ise üs yok. filmin senaryosunu yazanlar illa ki nasa'ya danışmışlardır. nasa'dakiler hala o ilk projeyi düşünüyorlar sanırım. yazık, çünkü bu projeyle neredeyse mars'a gidiş imkansız çünkü.