veda etmek

entry64 galeri video4
    18.
  1. veda etmek bir kişiye, sevgiliye belki aileye. bir dosta ya da bir şehire.
    bazen evine, odana.
    mutfak balkonunda saatlerce oturup izlediğin manzaraya.
    odanın duvarındaki mavi renk ağırlıklı tabloya... kimbilir kaç kere dalıp gittin o renklerin derinliğinde hayallere. ne kadar sürdü...
    elveda diyemedin yine de, hoşçakal daha iyimser geldi. çünkü geridönüşü vardı, geridönüşü olsun istiyordun. ama veda ettiklerin de istiyor muydu o geridönüşü?
    hem neyi değiştirecekti ki. kelimeler, kelimeler... ve anlamları.
    hiç el sallayanın olmamıştı otobüs hareket ettiğinden kaybolana kadar olan süreçte.
    hani koltuğundan kalkıp nokta haline gelinceye kadar yolcu edenin görüntüsü, kolun koparcsına sen de hiç el sallamadın.
    el sallayanları izledin. hatta aklından geçti boşluğa el sallamak, ama yapmadın. yediremedin mi gururuna?
    bunun veda faslının son aşaması olduğunu bilmiyor muydun sanki? sen o vedayı çok önce etmiştin zaten, senin veda'n vazgeçişti. vazgeçeli de çok olmuştu.
    o kadar yoktun ki son zamanlarda odanın duvarındaki tabloyu gizlice valizine tıkıştırdığın bile kimsenin dikkatini çekmemişti.
    hani özlemezdin sen hiçbir şeyi. o tablo neden valizinde o zaman... ona bakarak hayal kurmak için mi? yoksa geçmişe ağlamak için mi?
    sorgulamadın ki daha.
    ilk molada sigaranı yakınca uzaklara dalıp gitmek yerine sevinç naraları atsan ya...
    savaştığın şeydi bu yıllardır, kazandın işte.
    sen vedanı edeli çok olmuştu, bu geç kalmış hüzün daha önce uğrasaydı sana...
    belki...
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük