yahu bugün kıçıkırık kosgeb bile işe aldığınız mühendisin diploma aslını görmek istiyor..
hele ki devlet de.. aboovv..
devlet dediğimiz yapılanma formal varlıklar bütünüdür..
bugün kpss ile nereyi kazanırsan kazan önce diplomanı ibraz etmek zorundasın..
yoksa ben bekçi hasana da bir yer kazandırtır sokarım..
ibb başkanlığından tut, sucukçu muhasebeciliğine kadar bir eğitim kaydı kuydu bulunmak zorunda..
sucukçu muhasebicisi olduğu zamanlarda demek ki ön muhabese elemanıymış o zaman..
faturayı, fişi, geleni gideni excel’e geçiren adam..
ya da deftere yazan..
hangi ünvan ve pozisyonda giriyorsan gir bir yere o yerin minimum gerekliliklerine haiz olarak bir takım şeyler sunman istenir..
kıçıkırık boru ustası için bile artık belge isteniyor ki köyünden koşup gelmiş adamın işlerin içine sıçtığjnda götünde dolanma eforundan kısılsın..
ulan neyiniz usule ve hukuka uygun ki..
delikanlı gibi çıkın diyin iste iktisadi ve ticari bilimler akademisine kayıt olmuş ama oradan da mezun olmamış..
bu kadar basit ve net yahu..
yaşınız yetmez bilmezsiniz ama o zaman ki akademiler “bunun bir şey olacağı yok ama memleketin de iyi kötü fark etmez elemana ihtiyacı var” okullarıydı..
bugün ytü mezunuyum diye gezen pek çok dinozor sahtekar da mesela idmma mezunudur..
ha o zaman itü, boğaziçi, marmara, atatürk, ege, ankara vs yok muydu?
ülkenin bir şekilde elemana ihtiyacı vardı..
kaliteli çocuklar üniversitelere girebildi..
daha kalitesizler leblebi gibi akademilere doluştular..
kendi mesleğim açısından da söylemem gerekirse hah bu akademili salaklar ülkenin bütün mühendislik tabanını çamurdan imal etmişlerdir..
sıçmış batırmışlardır..
bugün çektiğimiz bir ton çile bu kifayetsiz muhterislerin icraatlarıdır..
