davanın başladığı tarihten beri genellikle gazetelerden, zamanım kalırsa da televizyondan takip etmeye çalışıyorum. en başta izlenimlerimi yazayım,
- öncelikle, davaya müdahil olmak isteyen musa anter in oğlu dicle anter, savaş buldan ın eşi pervin buldan, vedat aydın ın eşi şükran aydın, dep milletvekili mehmet sincar ın eşi cihan sincar ve serdar tanış ile ebubekir deniz in yakınlarının talepleri neden reddedildi? cumhuriyet savcısının gerekçesi şu; "kişilerin bu suçlardan doğrudan bir zarar görmemeleri"
(açıkçası, mahkemenin "cumhuriyet gazetesinin müdahil olma" talebini kabul edip, diğer başvuranların talebini kabul etmemesini ve cumhuriyet savcının bu durum için sunduğu gerekçeyi pek doğru ve samimi bulmadım. cumhuriyet gazetesinin müdahil olma isteğinin kabulüne bir lafım yok, herkesin kendince gerekçeleri vardır, tartışılabilir ama, binlerce defada yazıldı çizildi ki bu faili meçhul cinayetler işlenirken (musa anter, savaş buldan vb.) veli küçük o bölgede ohal komutanıydı. bu cinayetler olurken veli küçük ün kayıtsız ve habersiz olması mümkün değil.
bu açıdan bakınca, dakika bir gol bir, mahkemenin tarafsızlık ilkesini kısmen ihlal ettiğini düşünüyorum. ha, daha geniş kapsamlı bir açıklama yapılır ve biz onu değerlendiririz, o zaman fikirlerim olumlu ya da olumsuz değişebilir.)
- salonun darlığı yüzünden yaşanan problem, davanın ikinci celsesinde kayıt cdlerinin dolmasının yüzünden işleyişin aksaması ve davanın bir "ceza ve infaz kurumunda" görülmesi ergenekon operasyonunun benim gözümde değerini bir puan daha düşürüyor.
(dava henüz başlamadan söylenmişti sanırım, tutuklular ile tutuksuzların bir arada yargılanacakları. bunların avukatları olacak, yakınları olacak, dava siyasi olduğu için tanıyıp tanımadıkları destekçileri olacak. bunların hesap edilip, daha uygun bir salon ayarlanması gerekirdi.
kayıt cdlerinin bitip, işleyişin duraklaması da yukarıda yazdıklarımla örtüşüyor tabiri caizse.)
- iki celsenin bitip, hala "iddianamenin okunmasına" geçilememesi, ergenekon suçlularının yargılanmasını epeyce geciktirmekte ve daha önemlisi yaklaşık 14 aydır "ergenekon örgütü", "x inci ergenekon dalgasında y kişi göz altına alındı" gibi ifadeleri gazetelerin ilk sayfalarında görüp, hala ergenekon suç örgütünün nasıl bir teşkilatlanma içerisinde olduğunu, örgüt üyelerine isnat edilen suçların tam anlamıyla neler olduğunu, bu yüzden kendilerine nasıl bir zarar geldiğini hala kestiremeyen halkın konuya tam anlamıyla hakim olması için bahsettiğim aksamalar önem teşkil etmektedir kanımca.
ekleriyle beraber yaklaşık 200 bin sayfa tutan ergenekon iddianamesinin mahkemede okunması (iddianame özet olarak geçilince yargıtaydan dönme riski bulunduğundan) yaklaşık 19 gün süreceği (ki 19 celse demektir. her bir celse arasında ortalama 4 gün olduğunu varsayarsak yaklaşık 2.5 ay yapıyor) için münferit sayılabilecek problemlerin hızlıca halledilmesi, davaya bir an önce geçilmesi gerekmektedir.
- ergenekon davası ile ilgili bilgilere ulaşmamı sağlayan gazetelerede bir çift lafım olacak. "suçluluğu henüz ispat edilmemiş" kişilere suçlu muamelesi yapmayı, bu davayı açmak için kendisini ve belki ailesini "tehlikeye atmış olanları" ajanlıkla suçlamayı, verileri tarafsız iletme yerine (ki biz onların bilgi olmasını istiyoruz, veri değil) davanın herhangi bir siyasi partinin güdümünde olduğu izlenimini verip, halkı davadan soğutmaya neden olmayı bırakın lütfen. sadece işinizi yapın.
(bütün gazetecileri, bugün alper görmüş ünde köşesinde yer verdiği, annabel mcgoldrick ve jake lynch in hazırladığı "barış gazetecilerinin kılavuzu" nu okumaya davet ediyorum)
bunların haricinde - bu davayla olsun olmasın- karanlık perdelerin aralanacağına, bilinemeyen, bulunamayan faili meçhul cinayetlerin aydınlanacağına, yıllardır bu topraklar üzerinde yaşayan halkları birbirine kırdırmaya çalışan (menşei dış mihraklar ya da yaşadığımız ülke) suç örgütlerinin temizleneceğine, düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanmaya çalışıldığı bu günlerde daha kolay ve sancısız ulaşabileceğimizi düşünüyorum. en azından tarihsel edinimlerim, bahsettiğim hallere karşıt durumlarda topluma bir kaosun hakim olduğunu gösteriyor bana.