birilerinin kulak vermesi gerek bu kadına. doğru şeyler söylüyor,doğru bildiğiniz yoldan şaşırtıyor. bunu kaç kişi yapabiliyor?
"vesikalı yarim filminde izzet günay ile türkan şoray ın raflara beraber konserve dizdikleri sahnenin üzerine gidilmeli. birbirinden çok başka iki insanın birbirlerine, konserveler bozuluncaya kadar beraber yaşama sözü vermesinin ne dehşet verici bir cesaret gerektirdiğini iyice anlamalı herkes"
sevmek gerçekten korkunç bir şey.. bir hayata bir aşk gerçekten sığdırılmaz. öte yandan o gidince nasıl yaşanır hatırlanmaz bile. bu böyle bir karmaşa. al işte neresinden tutarsan tut. zaten tanımı yoktur.
"sizin bugünlerde boyuna ağzınız çürüyor. ama işte bu hayat da eşekten bir kere düşmeyince öğrenilmiyor"
çürür o.. düşersin çürür.. bir kez de değil beş kez de değil. binlerce defa düşersin. o ağzı çürütmeden derli toplu tutmak mühim. al işte neresinden tutarsan tut..
"yağmur mu, rüzgar mı, kar mı, ne yapsa karar verememiş, asabi bir havası var havanın.. havadan kaçmak mümkünmüş gibi koşuyor herkes sokakta. oysa ingilizler kanıtlamıştı bir zaman, koşsa da yürüse de fark etmiyormuş, aynı miktarda slanıyormuş yağmurda insan. koşsada yürüsede.."
ah bebeğim ıslanmak varsa kaderde zaman, mekan farketmiyor demek ki.. sakin ol en iyisi, gereksiz buhranlar yaratma kendine. ah ben.. okumadıkça öğrenemiyor musun sanki.. al işte bir de burdan yakalım..
"deniz sağır değildir kendine dokunanlara..
bugün sana cemre düştü. çünkü biliyorsun biyoloji derslerinden, senin etinin dörtte üçü su. o vakit bugün sende cemre var. hadi bakalım.. sende dolaşıyor cemre şu anda yakala yakalayabilirsen.."
insana cemre düşünce bu mevsim, hüzün yani sonbahar geliyor demek ki. başka baharlara erteleyelim mutlulukları yine.. bir yudum da bundan alalım..
insan kalabalık bir şey-miş.. bazı kalplerde ana baba günü..
bilinenleri göze sokmak bazen bu kadar tatlı oluyor işte..