normalde güvenlik konseyi geçici üyelerini genel kurul seçer. daimi üyeler ise kurucu üyelerdir ve 1945'ten beri değişmemişlerdir. olası 5 yeni daima üyenin nasıl seçileceği önemlidir.
eğer geçici üyelerdeki gibi genel kurul seçerse türkiye'nin bir şansı olabilir. yok kurucu anlaşmanın ilgili maddesi değişir de güvenlik konseyi seçerse şimdiki 5 daimi üyenin "olur" demesi lazımdır. bu durumda türkiye'nin şansı olduğunu düşünmüyorum. genel kurul seçerse bm içi lobi faaliyetleri ile türkiye'nin şansı olabilir. çünkü geçici üyeliğe seçilirken 151 gibi iyi bir oy almıştı.
bir de yeni üyeler olacaksa yukarıda linki verilen yazarın dediği gibi almanya ve japonya kesinlikle bu beşliden ikisi olacaklardır. diğer üçlü din kriterine göre mi seçilir, nüfus yoğunluğu ya da ekonomik güç durumuna göre mi seçilir bilinmez. eğer "her dini temsil eden bir ülke bulunsun" mantığı oluşursa türkiye'nin şansı ciddi biçimde artar. diğer taraftan yeni seçilecek daimi üyelere veto hakkı verilmeyebilir. tek verilen ayrıcalık sürekli üyelik de olabilir.
tabi bunlar şu an sadece planlama aşamasında, o da yukarıda yazısının linki verilen yazarın paylaştığı bir duyum. ben güvenlik konseyi daimi üyelerinin, ayrıcalıklarını 5 yeni ülkeyle paylaşmayı kabul etmesini mantıklı bulmuyorum. büyük ihtimal onlar da mantıklı bulmayacak ve bu uygulamaya engel olmaya çalışacaklardır. 2010 ola hayrola...
edit : bu arada yılmaz özdil insanını pek takmamak lazım. gk geçici üyeliği çok bir anlamı olmasa da önemlidir. 192 üyenin 167'sinden daha önemli pozisyonda oluyorsunuz yani o kadar da "tırışka"**değil. chp iktidarı ile güvenlik konseyine üye olunsaydı bu yazdığı yazıyı yazmayacaktı.
