çok yer değiştirip bir sürü insanla tanışan ve yine gitmek zorunda kalan kişilerin kabullendiği durumdur. çocukluktan itibaren yalnız kalan bünye kendine yetmeyi öğrenir ve zamanla kalabalık, kişiyi rahatsız etmeye başlar.. kendi kararlarını kendi alan insanı başkalarının düşünceleri artık ırgalamaz.. bireyselliği öğrenir ve tek başına kahve içmekten, alış veriş ypmaktan korkmaz.. hatta yanında gezen arkadaş kitlesinin seçimlerine yaptığı eleştiri onu daha da iter yalnızlığa..
"aa cicim o etek senin tarzın diil kii"
"kızıımm o adam sana yaramaz"
"ohaa çok içtin bence azalt şu sigarayı yanee" tarzı dialoglar genelde ağaza tokat atma isteğini perçinler yalnızlığı seven insanların..
sadece bir komüne bağlı kalmak için kendinen ödün veren, olmadığı biri gibi davranan kişileri gördükçe tiksinir.