Öğrencilerinden bi' dünya** para alıp öğretmenlerini asgari ücretten çalıştıran kurumlara verilen genel ad. Ankara piyasasında*** yüzlerce batak dershane vardır. Bu kurumlar anlaştıkları öğretmenleri eşek misali günde 10-12 saat derse sokarlar, ancak verdikleri paralar öğrencilerin hayal ettiği gibi astronomik rakamlar değildir. Çok çalıştırılan, emeği sömürülen bu zavallı öğretmenler buraları terk edebilmek için kırk takla atmalarına karşın, devlet atama yapmadığı için buralarda düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılırlar. Ne devlet kurumlarındaki yat&maaşını al sistemi buralarda vardır, ne seneye çalışmanızın garantisi, ne de huzur. Bırakın seneye çalışmanın garantisi, dönemin ortasında aldığınız üç kuruş maaşın yarıya indirilmemesinin ya da yıl sonunda maaşınızı alabileceğinizin garantisi vardır.
Bu durumda dershane sektörü* hem öğrencisini, hem öğretmenini sonuna kadar sömüren bir sektördür. Şimdi sorarım size, ay sonunu nasıl getireceğini bilmeyen, "bu ay acaba maaşımı alabilecek miyim" diyen bir insanın öğrenciye ne derece faydası olabilir? Elbette olamaz. Kaldı ki bu kurumlar öğrencilerine öyle bir hava yansıtırlar ki sanırsınız öğretmenler buralarda binlerce lira maaş almaktadır, çok güvenilir kurumlardır falan filan...
Ancak eğitimi özel sektörün eline verirseniz olacağı da pek tabii budur. Maliyetleri düşürüp, karı artırmak amaç olunca, ucuz işçi çalıştırıp çok para kazanmak istemeleri gayet olağandır.
Dershaneye binlerce ytl para ödeyen veliler ve öğrenciler bir kez daha düşünsün, hatta çocuklarının geleceklerini emanet ettikleri bu kurumlarda çalışan insanların hangi paralarla çalıştıklarını sorsun. Sorsun ki "Ulan benim verdiğim para nereye gidiyor?" sorusunun cevabını kendileri bulsun, bu parayla bu kadar çalışan insanlardan ne kadar verim alınabilir ölçsün tartsın, kararını versin.