türkiye'de eğitim ilkokuldan itibaren paralı. her okul açılma dönemlerinde hesaplanır durur. şimdi bakamayacağım da, bir öğrencinin ilkokul birinci sınıf için ''asgari'' masrafı 500 ila 700 ytl arasında. türkiye'de ise asgari ücret oranı 457,63 lira. türkiye'de memur-sen'in 2008 yılında yaptırdığı araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 788 YTL.
iki;
sorun yalnızca ekonomik algılanıyor ya, en çok güldüğüm de bu. türkiye'de devlet bana ten rengimden, doğduğum evde konuşulan dilden dolayı ayrımcılıkta bulunmadı. ancak bulunabilirdi de. okuyamamaktan kasıt da ekonomikten ziyade sosyolojiktir bu yüzden. insanlara ''aklı selim'' düşünmeyi veremez bir de üstüne kendi seçimlerinin dışında gerçekleşen farklılıklar yüzünden küçük yaştan itibaren kötü muamelede bulunursanız bunun karşılığını hem siz, hem de masum insanlar ödeyecektir.
üç;
yaşadığı şehirden, hatta yaşadığı güllük gülistanlık semtten dışarı çıkmayanlar, kendilerine sunulanlarla yetinenler elbette ayrımcılık yoktur diyerek atıp tutacaklardır. ancak klasik felsefe deyişiyle, gitmeseniz de, görmeseniz de çok ağaçlar devrildi bu ülkede. evet çocuklar kürt olduğu için okullarda kötü muamelelerle karşılaştılar, kürt'ü geç, sırf köylü, işçi oldukları için ''medeni şehirlerde'' görüntüyü bozuyorlar diyerek çok kez arka sokaklardan yürütüldü.
sorunu yaşları itibariyle yalnızca 10 yıllık bir süreç olarak değerlendirenler bilmeliler ki bugün pkk yüzünden hatırlanılan kürt sorunu 80 yıllık bir birikimin, bir doluluğun açığa çıkışıdır. 80 yıldır bu ülkede ''siyahların'' canına ot tıkayıp en sonunda alayının isyan etmesine neden olmuşsanız, siz son 10 yılda ağzınızla kuş tutsanız bu 80 yıllık acıların, nefretin bir anda dinmesini bekleyemezsiniz. kaldı ki kıytırık iki adımı ''aha da yatırım'' diye sunmak gelini işte görsünler mantığında hareket eden bir devletiniz olduğunu gösterir. yani son 10 yılda da devlet pkk'ya rağmen doğu ve güneydoğu'yu yarım yamalak hatırladı, reklam kokan hareketlerinde bile isteksizliğini ''bakın pkk yaptırmıyor'' yalanının altına saklıyor hala. size verilenlerle yetiniyor, bunlara inanıyorsunuz en acısı da.
okullarda haftada bir saat felsefe dersi görüp de onu da boş ders olarak algılayan bir nesil olduğumuzu, diğer derslerde de mütemadiyen mantıklı düşünmek değil, beyin yıkamasına maruz kaldığımızı hatırlarsak, bazı şeyleri derinlemesine irdeleyememiz ve düz mantık rekortmeni olmamız şaşırtmıyor beni. türkiye'de kürtleri geç, daha biz türklerin ne derece eğitildiği, okutulduğu soru işareti..