iran ile ırak sınırlarında sıkışmış yoksul bir kürt de oluyorsunuz izlerken, babasının ölümüyle tüm sorumluluğu üstüne binmiş, hasta kardeşinden sorumlu Eyüp de. Ya da küçücük bedenine hapsolmuş, acılar içinde kıvranan madi veya madi'nin ameliyatı için küçük yaşında evlenen rojin de.
Bunlar esas konuları. ki bir de üstünde uzun uzun düşünülünesi ince fakat çarpıcı detayları var. bahman ghobadi'nin bu ayrıntılara önem vermesini seviyorum. Bütünden bağımsız fakat kendi içlerinde apayrı bir bütün oluşturan ayrıntılar bunlar:
+madi'nin kaslı erkek posteri önündeki duruşu.
+öğrencinin uçağın işlevlerini ve konforunu okurken, babalarının atlar, eşeklerle mayın tarlalarında kaçakçılık ile geçimini sağlamaları.
+Eyüp'ün sırtında madi ile korkusuzca tek başına sınır tellerini aşması.
Mutluyken izlemeyin ya da azıcık yaşam sevinciniz varsa. Yoksa benim gibi tarlası yanmış köylü gibi durgunluğa bürünüyorsunuz.
Şahsen Sıcak evimde entry girmenin vicdan azabını da çekiyorum. Sanıyorum ki böylelikle aylık gözyaşı kotamı doldurdum.
Edit: korkmayın, Kürtçe değil haliyle bölünmezsiniz. Farsça bu. Türkçesi "sarhoş atlar zamanı"dır.
Kürtçesi de "Dema Hespên Serxweş"dir.