nasıl oldu böyle anlayamadım
sanki saat durmuş zaman değişmiş
eşimi dostumu tanıyamadım
gardaşlık değişmiş yaran değişmiş
...
çoşkun dereden su akmıyor artık
çırada odunu yakmıyor artık
menekşe, sümbül, gül kokmuyor ,artık
tohumlar değişmiş bostan değişmiş
..
ne asalet kaldı nede muhabbet
garibe yetime bitti ziyaret
fakir taş kaynatır bey kavurur et
ramazan değişmiş kurban değişmiş
...
Zenginin gemisi karada yürür
Fakirin kervanı düz yolda durur
Bey çobana on yerine bir verir
Terazi bozulmuş mizan değişmiş
...
garipler ağlarken bey sürdü demi
sazan deyip yutturuyor el yemi
günden güne batar koskoca gemi
kara kayıp olmuş liman değişmiş
...
doğduğum o diyar olmuş yabancı
yediğim kaymağı kusturdu acı
düşündükçe beni sarar bir sancı
neden bunlar böyle hemen değişmiş
...
Dünyanın baharı yazı bilinmez
Bukelemunların yüzü bilinmez
Serdali'm tavşanla tazı bilinmez
ne var ne yok hepsi yaman değişmiş