görsellerde yaşıyormuş gibi yapmaktansa gerçekten yaşıyor olmayı tercih eden insandır. beğenilme ya da beğenme kaygısı gütmez zira söz konusu mecralara ayıracak zamanı yoktur. ayrıca kendisini ya etraflıca arkadaş çevresini ifşa etmek istemez. "anı" yaşamaz anı yaşar.
polemiğe ya da basit poh poh dolu cümlelere karnı toktur. geçmişe zamk gibi yapışmaz yeniliklere açıktır. bazıları bunu söylediğimde hadi oradan canım diyebilir. daha sosyal medyayı kullanmayan biri nasıl olurda yeniliklere açık olabilir diye serzenişte bulunabilir.
ortada bir gerçek var o da sosyal medyanın gerçekleri sömürdüğü ve kirli bilgiyi yaydığı düsturu. genç dimağların sosyal medeya aracılığı ile neler yaptığına bakarsanız söylediğimi daha iyi anlarsınız.
aslında ülkemizde yeni olan hiç bir şey neredeyse amacına uygun kullanılmıyor. ortada bir ürün var. ürün ne? atıyorum ürün bir tren olsun. trenle drift yapamazsın. bu kadar basit.
çingeneye padişahlık vermişler, tutmuş babasını kesmiş.
güzel örnekler var ama yetersiz.
türkiye de bazı şeylerin eğitimi olmalı.
mesela sosyal medya?
mesela kredi çekmek, kredi kartı kullanmak?
mesela şu mesela bu...
diye gider.bu becerilere ve yetilere sahip olmayan çok üst düzey ve mevkide insanların ne potlar kırdığına ya da soruşturmalar geçirdiğine hepimiz şahit oluyoruz. ya da mahkemelerde dava konularına delil olarak bunların sunulduğuna.
daha hala osmanlı kafasını aşamamış insanlarla ortak bir platformu paylaşıyorsan. kime ne anlatabilirsin ki? ne kadar sosyal medya olarak nitelenir bilmiyorum ama elimin altında sadece youtube ve sözlük var. sosyal medya sadece wikileaks zinciri ile en büyük başarısını arap baharı sürecinde kuzey afrika'da gösterdi. sonra bu mecranın önüne geçtiler arkadaşlar. şunu bilin artık bu mecralar birer fişleme alanıdır.
p2p sürecinin tıkandığı noktadayız. biraz daha farklı bir süreç yaşanırsa yeniden aktifleşecektir.
o zamana kadar şimdilik takılıyoruz.