Dünyanın sabaha dek hiç durmadan dönmesi gerek. güneşin pencereme doğması için, beni yeniden ayaklandıracak saatin çalması için, bir de suların avuçlarıma akması için. zaman hiç durmadan akmalı nefes alışlarımın peşinden. yeniden bir sebep bulana dek, aklımda ki soruların cevaplarını aramaktan yorulan zihnim ayaklarıma uzun bir yol bulana dek. içimde doğan niyete bir son olacak bu nihayet. yeniden her şeyi yoluna koyabilmek, bilmeden şarkılara eşlik etmek ya da kuşları gökte gözlerden kayboluncaya dek izlemek. kapalı gözlerin altında hepsinin hesabını vermek. dünya dönmeli gün doğana dek. ıslak sokaklar kuruyunca, dökülen yapraklar toprağa karışınca hatta yağacak yağmur bulutlarda toplanınca, bir son mutlak kalınca, ipler boynuma dolanınca bile. hiçlik soluğumda boğulunca, ses etmemek için durunca kalbim, güneş göğe dokununca, bir damla toprağa kavuşunca, gözlerim kararınca anlarım ki her şey yolunda gidiyor hala. dünya dönüyor karanlığın omuzları, zamanın sırtında.