öte yandan “insan, insan olduğu için değerlidir” cevabını verebilmiş bir ionna kuçuradi vardı hacettepede, şu an bildiğim kadarıyla maltepe üni’de..
bence, akademisyenin koltuk ve gelecek kaygısı olmamalı..
özgürlük, sanıldığından çok daha derin anlamlar içeren ve önem arz eden bir meseledir..
referans olmadan ahlak olmaz demiş referans’ı da bir sabit olarak din’i göstermiş..
peki 4 büyük din’e mensup kitleler arasındaki yaşam ve ahlak algısı farkını neyle açıklayacağız?
veyahut diğer inanışları da işin içine katarsık bir çok farklı ahlak sistemini neye göre açıklayacağız?
herhangi bir inanç sistemine tabii olmayanların yapıları için ne diyeceğiz?
bir de bahsedilen modern anlamda din midir?
ateşi bulan dingilin sahip olduğu esen rüzgara inanç da buna dahil midir?
her şeyden önce günümüzde edebiyat fakültelerinde akademik görev ifa eden kimseler biraz fizik, kimya, biyoloji bilseler çok iyi olur..
daha beynin pek çok noktasını anlayamamış haldeyiz ama bilme ve anlama gereği duymadan bu felsefeci arkadaşlar deyim yerindeyse hüküm veriyorlar..
neyse ya sikerler..
her şey için bir referans noktasına evet.. ama bu referans noktası sabit bile olmayabilir, sabit alınmayabilir..
bence etken husus karbon’un ne kadar kaliteli olduğu, dna diziliminin ne kadar iyi düzenlenebilmiş olduğudur.. şans eseri ahlaklıyız ya da şans eseri katiliz işin özü..